TÜDAV’dan Ege Denizi'nde Türkiye-Yunanistan iş birliği önerisi
TÜDAV’dan Ege Denizi'nde Türkiye-Yunanistan iş birliği önerisi
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Türkiye ve Yunanistan’ın Ege Denizi’nin korunması için işbirliği yapması gerektiğini belirten açıklama yaptı.
Haber Giriş Tarihi: 16.05.2024 13:04
Haber Güncellenme Tarihi: 16.05.2024 13:04
Kaynak:
IGF
ANKARA (İGFA) - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan’ı son ziyareti sırasında Miçotakis arasında imzalanan Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi sonucunda iki taraf da dostane ilişkileri ve barış içinde bir arada yaşama konusunda kararlı olunduğunu beyan etmişti.
Ancak her iki taraf da iki ülke arasındaki tartışmalı konuların kısa sürede çözülmesini beklemenin mümkün olmadığı mesajını da vermişti. Son olarak Yunanistan, Atina'da 16-17 Nisan'da 9'uncusu gerçekleştirilen Okyanusumuz Konferansı (OOC) kapsamında biyolojik çeşitliliği ve deniz ekolojisini korumak amacıyla biri İyon Denizi’nde, diğeri de Adalar Denizi’nde olmak üzere 2 deniz parkı ilan edeceğini açıklamıştı.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), konuyla ilgili Küresel Gazeteciler Konseyi Yaygın Medya Meclis Başkan Yardımcısı Dr. Esra Karahindiba’ya yapmış olduğu açıklamada Türkiye ve Yunanistan’ın Ege Denizi’nin korunması için işbirliği yapması gerektiğini söyledi.
Ege Denizi’nde önerilen dört koruma veya deniz parkı alanının öncelikle korunması için işbirliği gerektiğini belirten TÜDAV bilim insanları, Ege Denizi’nin son zamanlarda başta kirlenme, aşırı avcılık, yabancı türler ve iklim değişikliği gibi etkenler nedeniyle biyoçeşitliliği tehdit altında olan bir deniz olduğunu vurgulayarak bu denize karşılıklı olarak kıyısı olan iki ülke Türkiye ve Yunanistan’ın işbirliği yapması gerektiğini düşünüyor.
1988’de başlayan ikili işbirliği çalışmaları çerçevesinde, 2000 yılında iki ülke çevre sorunları konusunda işbirliği anlaşması imzaladığını hatırlatan TÜDAV, Ege Denizi’nde dört adet deniz koruma alanı önerisinde bulunuyor ve bu alanların ilanı için işbirliği ve bu konuda ortak bir çalışma grubunun kurulmasını öneriyor.
DENİZ KORUMA ALANI VEYA DENİZ PARKI İLAN EDİLMESİ ÖNERİLEN ALANLAR
İki ülkenin de taraf olduğu Barselona Sözleşmenin Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolüne göre iki kıyıdaş ülkeden biri koruma alanı ilanı etmeden tarafların iş birliği çağrısı yapması gerektiğini belirten TÜDAV, iki ülkenin işbirliği yapmak için hukuki temellerinin de hazır bulunduğuna dikkat çekiyor.
TÜDAV Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk, “Ege açık Denizi’nde deniz koruma konusunda samimi işbirliği yapmaları iki ulusun da faydasına olacaktır. Böylelikle 2030 yılına kadar kıyı ve denizlerin %30 oranında korunması sağlanabilir. Türkiye 2013 yılında Kıbrıs adasından daha büyük bir alanı, Finike Denizaltı Dağları bölgesini koruma alanı ilan etmiştir. Bu alan Doğu Akdeniz’de tek açık deniz koruma bölgesidir ve 40 kadar denizel türün korunması için çaba sarf edilmektedir. Aynı şey, Ege Denizi’nde ortak olarak yapılabilir.” diye konuştu. Öztürk, Ege Denizi’nin tek bir ülkeye ait olmadığının altını çizerek ortak akıl biyolojik çeşitlilik ve canlı kaynakların korunması için işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TÜDAV’dan Ege Denizi'nde Türkiye-Yunanistan iş birliği önerisi
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Türkiye ve Yunanistan’ın Ege Denizi’nin korunması için işbirliği yapması gerektiğini belirten açıklama yaptı.
ANKARA (İGFA) - Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan’ı son ziyareti sırasında Miçotakis arasında imzalanan Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi sonucunda iki taraf da dostane ilişkileri ve barış içinde bir arada yaşama konusunda kararlı olunduğunu beyan etmişti.
Ancak her iki taraf da iki ülke arasındaki tartışmalı konuların kısa sürede çözülmesini beklemenin mümkün olmadığı mesajını da vermişti. Son olarak Yunanistan, Atina'da 16-17 Nisan'da 9'uncusu gerçekleştirilen Okyanusumuz Konferansı (OOC) kapsamında biyolojik çeşitliliği ve deniz ekolojisini korumak amacıyla biri İyon Denizi’nde, diğeri de Adalar Denizi’nde olmak üzere 2 deniz parkı ilan edeceğini açıklamıştı.
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), konuyla ilgili Küresel Gazeteciler Konseyi Yaygın Medya Meclis Başkan Yardımcısı Dr. Esra Karahindiba’ya yapmış olduğu açıklamada Türkiye ve Yunanistan’ın Ege Denizi’nin korunması için işbirliği yapması gerektiğini söyledi.
Ege Denizi’nde önerilen dört koruma veya deniz parkı alanının öncelikle korunması için işbirliği gerektiğini belirten TÜDAV bilim insanları, Ege Denizi’nin son zamanlarda başta kirlenme, aşırı avcılık, yabancı türler ve iklim değişikliği gibi etkenler nedeniyle biyoçeşitliliği tehdit altında olan bir deniz olduğunu vurgulayarak bu denize karşılıklı olarak kıyısı olan iki ülke Türkiye ve Yunanistan’ın işbirliği yapması gerektiğini düşünüyor.
1988’de başlayan ikili işbirliği çalışmaları çerçevesinde, 2000 yılında iki ülke çevre sorunları konusunda işbirliği anlaşması imzaladığını hatırlatan TÜDAV, Ege Denizi’nde dört adet deniz koruma alanı önerisinde bulunuyor ve bu alanların ilanı için işbirliği ve bu konuda ortak bir çalışma grubunun kurulmasını öneriyor.
DENİZ KORUMA ALANI VEYA DENİZ PARKI İLAN EDİLMESİ ÖNERİLEN ALANLAR
İki ülkenin de taraf olduğu Barselona Sözleşmenin Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolüne göre iki kıyıdaş ülkeden biri koruma alanı ilanı etmeden tarafların iş birliği çağrısı yapması gerektiğini belirten TÜDAV, iki ülkenin işbirliği yapmak için hukuki temellerinin de hazır bulunduğuna dikkat çekiyor.
TÜDAV Yönetim Kurulu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk, “Ege açık Denizi’nde deniz koruma konusunda samimi işbirliği yapmaları iki ulusun da faydasına olacaktır. Böylelikle 2030 yılına kadar kıyı ve denizlerin %30 oranında korunması sağlanabilir. Türkiye 2013 yılında Kıbrıs adasından daha büyük bir alanı, Finike Denizaltı Dağları bölgesini koruma alanı ilan etmiştir. Bu alan Doğu Akdeniz’de tek açık deniz koruma bölgesidir ve 40 kadar denizel türün korunması için çaba sarf edilmektedir. Aynı şey, Ege Denizi’nde ortak olarak yapılabilir.” diye konuştu. Öztürk, Ege Denizi’nin tek bir ülkeye ait olmadığının altını çizerek ortak akıl biyolojik çeşitlilik ve canlı kaynakların korunması için işbirliği yapılması gerektiğini söyledi.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
Kim suçlu ?
Yalova'da baraj seviyelerinin düşmesiyle başlayan su kesintileri geniş tepki çekti. AK Parti eski İl Başkanı Bağatar, su projeleri eksikliğini eleştirirken, AK Parti teşkilatı su krizinde belediyeyi hedef aldı. "Suyumuza sahip çıkamadınız" denildi.
DİP SESLER ÖZEL TEKNİKLERLE TEMİZLENDİ
Ünlü şarkıcı Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturmada kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşının gözaltına alındığı, TÜBİTAK'ın ses kayıtları incelemesi sonrası Güllü'nün pencereden itilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Şüpheliler yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandı.
Kırım Ahali Cumhuriyeti’nin 108. Yılı Yalova Üniversitesi’nde Anıldı
Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin 108. yılı, Yalova Üniversitesi'nde anıldı. Programda, Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin tarihsel önemi vurgulanarak, döneminin öncü anayasası ve demokratik seçimler hakkında bilgi verildi. Etkinliklerde tarihsel belgeler sunuldu.
Uyanmadı, Camı Kırdılar
Bağcılar TEM yan yolda aracında uyuyakalan Yalovalı sürücü, tüm müdahalelere rağmen uyanmayınca itfaiye tarafından aracın camı kırılarak çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
ÇİFTLİKKÖY’DE TOPRAĞA VERİLECEKLER
Başakşehir’de meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden Yalçın ve Emel Tınaz çifti, geride tarifsiz bir acı bıraktı. Çiftlikköy’ün sevilen isimleri olan Tınaz ailesinin vefatı, Yalova’da derin bir üzüntüye yol açtı
“Fay var ama enerji yok”
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV'de Marmara'daki deprem senaryolarını değerlendirdi. Üşümezsoy, Adalar Fayı'nın büyük bir deprem yaratacak yeterli enerjiye sahip olmadığını belirtti. Harita üzerinden riskli bölgeleri göstererek dikkat edilmesi gereken noktaların bilimsel verilerle ele alınması gerektiğini vurguladı.