Herkes Duysun TV ekranlarında yayınlanan 'Herkes Duysun' programının bu haftaki konuğu, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Efsun Dindar oldu.
Haber Giriş Tarihi: 03.05.2024 15:41
Haber Güncellenme Tarihi: 03.05.2024 15:41
Kaynak:
IGF
Duygu Taşkıran / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Herkes Duysun TV ekranlarında Aylin Tekir moderatörlüğünde ve Gazeteci Yazar Mehmet Ali Ekmekçi ile Gazeteci Yazar Mesut Demir eşliğinde yayınlanan 'Herkes Duysun' programının bu haftaki konuğu, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Efsun Dindar oldu.
Bursa'da çevre kirliliğinin hangi düzeyde olduğundan bahseden Dindar, "Bursa aslında cennet gibi bir kent. Dağı var, denizi var, konum itibarıyla doğal güzellikleri ve tarihi kültürünü zaten ayrı bir tarafta tutuyorum, müthiş bir zenginliği var. Biz tüm bunları fazla hunharca kullanmışız. Hava kirliliği değerlerine baktığımız zaman, özellikle son 10-15 yıldır hep limit değerlerin üzerinde çıkan durumlar var. Bunlar, sanayiye, ulaşıma ve ısınmaya bağlı nedenlerden kaynaklanıyor. Ne yazık ki fosil yakıtlardan da bir çıkış noktamız olmadığı için maalesef hava kirleticiler bizim hayatımıza tesir ediyor." dedi.
HAVA KİRLİLİĞİ 'HALK SAĞLIĞI' AÇISINDAN ZARARLI
Son 2-3 yıldır çok belirgin bir şekilde iklim değişikliğinin etkisini hissettiğimizin altını çizen Dindar, "İnsanlar gözle göremediği hiçbir şeye inanmıyor. Hava kirliliğini ancak hava çok isli ve pusluyken görebiliriz. Gözle görülemeyecek kadar küçük, havada asılı kalan partikülleri biz aslında soluyoruz. Bu durum, hem halk sağlığı açısından zararlı, hem de hayat kalitesini düşürüyor." diye konuştu.
"TOPLUMSAL OLARAK 'ÇEVRE KÜLTÜRÜ' KONUSUNDA EKSİKLERİMİZ VAR"
Havamız kirli ise suyumuzun temiz olma ihtimalinin olmadığını belirten Efsun Dindar, ifadelerine şu şekilde devam etti:
"Doğayı, çevreyi kendimiz ve çocuklarımız için yaşanabilir halde bırakmanın önemini anlamak lazım. Ne ülkemizde ne de dünyada bu çevre koruma işinin gönüllülükle olmadığı, bir takım yaptırımlarla ve cezai yöntemlerle insanlara öğretilmeye çalışıldığını görüyoruz. Doğayı korumak, belirli nesiller sonrasında kültür halini alacak. Bizim toplumsal olarak hala bu 'çevre kültürü' konusunda eksiklerimiz var."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa'da hava kirliliği limitin üstünde
Herkes Duysun TV ekranlarında yayınlanan 'Herkes Duysun' programının bu haftaki konuğu, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Efsun Dindar oldu.
Duygu Taşkıran / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Herkes Duysun TV ekranlarında Aylin Tekir moderatörlüğünde ve Gazeteci Yazar Mehmet Ali Ekmekçi ile Gazeteci Yazar Mesut Demir eşliğinde yayınlanan 'Herkes Duysun' programının bu haftaki konuğu, Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Efsun Dindar oldu.
Bursa'da çevre kirliliğinin hangi düzeyde olduğundan bahseden Dindar, "Bursa aslında cennet gibi bir kent. Dağı var, denizi var, konum itibarıyla doğal güzellikleri ve tarihi kültürünü zaten ayrı bir tarafta tutuyorum, müthiş bir zenginliği var. Biz tüm bunları fazla hunharca kullanmışız. Hava kirliliği değerlerine baktığımız zaman, özellikle son 10-15 yıldır hep limit değerlerin üzerinde çıkan durumlar var. Bunlar, sanayiye, ulaşıma ve ısınmaya bağlı nedenlerden kaynaklanıyor. Ne yazık ki fosil yakıtlardan da bir çıkış noktamız olmadığı için maalesef hava kirleticiler bizim hayatımıza tesir ediyor." dedi.
HAVA KİRLİLİĞİ 'HALK SAĞLIĞI' AÇISINDAN ZARARLI
Son 2-3 yıldır çok belirgin bir şekilde iklim değişikliğinin etkisini hissettiğimizin altını çizen Dindar, "İnsanlar gözle göremediği hiçbir şeye inanmıyor. Hava kirliliğini ancak hava çok isli ve pusluyken görebiliriz. Gözle görülemeyecek kadar küçük, havada asılı kalan partikülleri biz aslında soluyoruz. Bu durum, hem halk sağlığı açısından zararlı, hem de hayat kalitesini düşürüyor." diye konuştu.
"TOPLUMSAL OLARAK 'ÇEVRE KÜLTÜRÜ' KONUSUNDA EKSİKLERİMİZ VAR"
Havamız kirli ise suyumuzun temiz olma ihtimalinin olmadığını belirten Efsun Dindar, ifadelerine şu şekilde devam etti:
"Doğayı, çevreyi kendimiz ve çocuklarımız için yaşanabilir halde bırakmanın önemini anlamak lazım. Ne ülkemizde ne de dünyada bu çevre koruma işinin gönüllülükle olmadığı, bir takım yaptırımlarla ve cezai yöntemlerle insanlara öğretilmeye çalışıldığını görüyoruz. Doğayı korumak, belirli nesiller sonrasında kültür halini alacak. Bizim toplumsal olarak hala bu 'çevre kültürü' konusunda eksiklerimiz var."
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
Kim suçlu ?
Yalova'da baraj seviyelerinin düşmesiyle başlayan su kesintileri geniş tepki çekti. AK Parti eski İl Başkanı Bağatar, su projeleri eksikliğini eleştirirken, AK Parti teşkilatı su krizinde belediyeyi hedef aldı. "Suyumuza sahip çıkamadınız" denildi.
DİP SESLER ÖZEL TEKNİKLERLE TEMİZLENDİ
Ünlü şarkıcı Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturmada kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşının gözaltına alındığı, TÜBİTAK'ın ses kayıtları incelemesi sonrası Güllü'nün pencereden itilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Şüpheliler yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandı.
Kırım Ahali Cumhuriyeti’nin 108. Yılı Yalova Üniversitesi’nde Anıldı
Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin 108. yılı, Yalova Üniversitesi'nde anıldı. Programda, Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin tarihsel önemi vurgulanarak, döneminin öncü anayasası ve demokratik seçimler hakkında bilgi verildi. Etkinliklerde tarihsel belgeler sunuldu.
Uyanmadı, Camı Kırdılar
Bağcılar TEM yan yolda aracında uyuyakalan Yalovalı sürücü, tüm müdahalelere rağmen uyanmayınca itfaiye tarafından aracın camı kırılarak çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
ÇİFTLİKKÖY’DE TOPRAĞA VERİLECEKLER
Başakşehir’de meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden Yalçın ve Emel Tınaz çifti, geride tarifsiz bir acı bıraktı. Çiftlikköy’ün sevilen isimleri olan Tınaz ailesinin vefatı, Yalova’da derin bir üzüntüye yol açtı
“Fay var ama enerji yok”
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV'de Marmara'daki deprem senaryolarını değerlendirdi. Üşümezsoy, Adalar Fayı'nın büyük bir deprem yaratacak yeterli enerjiye sahip olmadığını belirtti. Harita üzerinden riskli bölgeleri göstererek dikkat edilmesi gereken noktaların bilimsel verilerle ele alınması gerektiğini vurguladı.