Dünyada ve Türkiye’de on-yirmi yılda bir yaşanan çevresel, insani ve toplumsal kriz süreçlerinde tüketicilerin geçimini sağlamak için stokçuluğa yöneldiğinin görülebildiğini ifade eden uzmanlar, savaşlar, iç çatışmalar, enflasyonist ortamlar ve salgın hastalıkların stokçuluğu tetiklediğini söyledi.
Haber Giriş Tarihi: 09.03.2024 12:41
Haber Güncellenme Tarihi: 09.03.2024 12:41
Kaynak:
IGF
İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, evlerde yapılan stokçuluk konusunu değerlendirdi.
Dr. Berat Dağ, stokçuluk, üreticilerin tedarik ettiği metalar üzerinden daha fazla kar elde etmek için bu metaların gayrı meşru bir biçimde istiflenmesi ve depolanması anlamına geldiğini ifade ederek, “Bu anlam bağlamında düşünüldüğünde üreticilerin stokçuluk yaparak elindeki metaları fahiş fiyatlara satışa sunması sürecinin tüketicileri mağdur ettiği açıktır. Toplumsal güven düzeyinin düşük olduğu toplumlarda yalnız kalan tüketicilerin bu mağduriyete karşı üreticileri taklit eden kısa vadeli çözümler bulmaya çalışması beklenir. Dolayısıyla dünyada ve Türkiye’de neredeyse on-yirmi yılda bir yaşanan çevresel, insani ve toplumsal kriz süreçlerinde tüketicilerin geçimini sağlamak için stokçuluğa yöneldiği görülebilir.” dedi.
Savaşlar, iç çatışmalar, enflasyonist ortamlar ve salgın hastalıklar stokçuluğu tetikliyor!
Savaşlar, iç çatışmalar, enflasyonist ortamlar ve salgın hastalıkların neden olduğu korku ve endişe ortamında, bireylerin ve toplulukların kendi çıkarlarına odaklanarak stokçuluk gibi düşünce ve eylemlere yöneldiğini kaydeden Sosyolog Dr. Berat Dağ, toplumda stokçuluğu tetikleyen enflasyon konusuna ilişkin de şunları söyledi:
“Sürdürülebilir bir kalkınma düzeyine erişmek için alınması gereken tedbirlerden biri, enflasyon sorununun çözülmesiyle ilgilidir. Çünkü fiyatların aşırı hızlı bir biçimde dalgalandığı riskli bir ortamda bireylerin toplumsal çıkarlara yönelik akılcı kararlar alması güçleşmektedir. Diğer bir deyişle bireylerin bugünü ve geleceğinden şüphe ederek salt birikim yapma hedefine saplanması, üretim, dolaşım ve tüketim sürecine katılmasını engelleyecektir.”
Stokçuluğun toplumsal eşitsizliği derinleştirmesi ciddi bir sorun
Oluşan enflasyonist ortamların üretici ve tüketicileri yönelttiği stokçuluğun toplumsal eşitsizliği derinleştirmesinin ciddi bir sorun olduğunu da dile getiren Dr. Berat Dağ, “Bu soruna karşı toplumsal dayanışmanın sürdürülebilmesi için bireyler, topluluklar ve toplumlara güven veren ekonomi, sağlık ve adalet politikaları üzerine düşünmek son derece önemlidir.” dedi.
Stokçuluk toplumsal açıdan yıkıcılığa neden oluyor…
Stokçuluğa yönelen her bir birey ve topluluğun kendi çıkarlarını karşılarken toplumsal açıdan nasıl bir yıkıcılığa neden olduğunun bilincine varmadığını da kaydeden Dr. Berat Dağ, “Üreticilerin haksız bir kazanç elde etmek için stokçuluk yapması, toplumsal yoksulluğun ve çatışmanın yaygınlaşmasına neden olacaktır. Diğer taraftan tüketicilerin kendi geçimini sağlamak için stok yapmak gibi kısa vadeli çözümlere başvurması, ekonomik verimliliğin bir parçası olan üretim ve dağıtım unsurlarının durağanlaşması anlamına geliyor. Bu nedenle bireylerin salt kendi çıkarlarını düşünerek kurnazca veya panikle ekonomik bir eyleme yönelmesi yerine emek ve güven değerine odaklı bir toplumsal etkileşim inşa etmesi son derece önemlidir.” diye konuştu.
Çöp haline getirilen mallar…
Tedarik edicilerin kâr hırsıyla elindeki metaları stokladığı ve hatta çöp haline getirdiğinin bilindiğini kaydeden Dr. Berat Dağ, “Tüketicilerin de oluşan bu ortamda panikle ihtiyacından fazlasına tekabül eden bir biriktirme eğilimine girdiği açıktır. Dolayısıyla bugün ekonomik etkileşimler, bireysel çıkarlara dayalı bir aşırılıkla şekillenmektedir. Bu süreci toplumsal akıl tutulması benzetmesiyle özetlemek gayet uygundur.” ifadelerini kullandı.
Tüketicilerin stokçuluk eğilimi…
Tüketicilerin stokçuluk eğiliminin, oluşan toplumsal etkileşimler göz önüne alınmadan anlaşılamayacağını dile getiren Dr. Berat Dağ, “Bu bağlamda emeğe dayalı bir güven çerçevesinde eşitlikçi, özgürlükçü ve dayanışmacı bir toplumsal yapı inşa edilmediği müddetçe sürekli olarak bu tip bireysel sorunlarla karşılaşılacağını tahmin etmek basittir. Buradan hareketle bireylerin kendisini risk altında hissetmediği bir dünyanın mümkün olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Bireyler, her an açlık çekeceğini, yoksullaşacağını, barınamayacağını, hastalanacağını ve hatta öleceğini düşünmeye başlamışsa bu düşünceye neden olan yapısal krizlerin tahlilini yapmak için artık zaman kaybedilmemelidir.” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Enflasyon evde stokçuluğu getirdi
Dünyada ve Türkiye’de on-yirmi yılda bir yaşanan çevresel, insani ve toplumsal kriz süreçlerinde tüketicilerin geçimini sağlamak için stokçuluğa yöneldiğinin görülebildiğini ifade eden uzmanlar, savaşlar, iç çatışmalar, enflasyonist ortamlar ve salgın hastalıkların stokçuluğu tetiklediğini söyledi.
İSTANBUL (İGFA) - Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Arş. Gör. Dr. Berat Dağ, evlerde yapılan stokçuluk konusunu değerlendirdi.
Dr. Berat Dağ, stokçuluk, üreticilerin tedarik ettiği metalar üzerinden daha fazla kar elde etmek için bu metaların gayrı meşru bir biçimde istiflenmesi ve depolanması anlamına geldiğini ifade ederek, “Bu anlam bağlamında düşünüldüğünde üreticilerin stokçuluk yaparak elindeki metaları fahiş fiyatlara satışa sunması sürecinin tüketicileri mağdur ettiği açıktır. Toplumsal güven düzeyinin düşük olduğu toplumlarda yalnız kalan tüketicilerin bu mağduriyete karşı üreticileri taklit eden kısa vadeli çözümler bulmaya çalışması beklenir. Dolayısıyla dünyada ve Türkiye’de neredeyse on-yirmi yılda bir yaşanan çevresel, insani ve toplumsal kriz süreçlerinde tüketicilerin geçimini sağlamak için stokçuluğa yöneldiği görülebilir.” dedi.
Savaşlar, iç çatışmalar, enflasyonist ortamlar ve salgın hastalıklar stokçuluğu tetikliyor!
Savaşlar, iç çatışmalar, enflasyonist ortamlar ve salgın hastalıkların neden olduğu korku ve endişe ortamında, bireylerin ve toplulukların kendi çıkarlarına odaklanarak stokçuluk gibi düşünce ve eylemlere yöneldiğini kaydeden Sosyolog Dr. Berat Dağ, toplumda stokçuluğu tetikleyen enflasyon konusuna ilişkin de şunları söyledi:
“Sürdürülebilir bir kalkınma düzeyine erişmek için alınması gereken tedbirlerden biri, enflasyon sorununun çözülmesiyle ilgilidir. Çünkü fiyatların aşırı hızlı bir biçimde dalgalandığı riskli bir ortamda bireylerin toplumsal çıkarlara yönelik akılcı kararlar alması güçleşmektedir. Diğer bir deyişle bireylerin bugünü ve geleceğinden şüphe ederek salt birikim yapma hedefine saplanması, üretim, dolaşım ve tüketim sürecine katılmasını engelleyecektir.”
Stokçuluğun toplumsal eşitsizliği derinleştirmesi ciddi bir sorun
Oluşan enflasyonist ortamların üretici ve tüketicileri yönelttiği stokçuluğun toplumsal eşitsizliği derinleştirmesinin ciddi bir sorun olduğunu da dile getiren Dr. Berat Dağ, “Bu soruna karşı toplumsal dayanışmanın sürdürülebilmesi için bireyler, topluluklar ve toplumlara güven veren ekonomi, sağlık ve adalet politikaları üzerine düşünmek son derece önemlidir.” dedi.
Stokçuluk toplumsal açıdan yıkıcılığa neden oluyor…
Stokçuluğa yönelen her bir birey ve topluluğun kendi çıkarlarını karşılarken toplumsal açıdan nasıl bir yıkıcılığa neden olduğunun bilincine varmadığını da kaydeden Dr. Berat Dağ, “Üreticilerin haksız bir kazanç elde etmek için stokçuluk yapması, toplumsal yoksulluğun ve çatışmanın yaygınlaşmasına neden olacaktır. Diğer taraftan tüketicilerin kendi geçimini sağlamak için stok yapmak gibi kısa vadeli çözümlere başvurması, ekonomik verimliliğin bir parçası olan üretim ve dağıtım unsurlarının durağanlaşması anlamına geliyor. Bu nedenle bireylerin salt kendi çıkarlarını düşünerek kurnazca veya panikle ekonomik bir eyleme yönelmesi yerine emek ve güven değerine odaklı bir toplumsal etkileşim inşa etmesi son derece önemlidir.” diye konuştu.
Çöp haline getirilen mallar…
Tedarik edicilerin kâr hırsıyla elindeki metaları stokladığı ve hatta çöp haline getirdiğinin bilindiğini kaydeden Dr. Berat Dağ, “Tüketicilerin de oluşan bu ortamda panikle ihtiyacından fazlasına tekabül eden bir biriktirme eğilimine girdiği açıktır. Dolayısıyla bugün ekonomik etkileşimler, bireysel çıkarlara dayalı bir aşırılıkla şekillenmektedir. Bu süreci toplumsal akıl tutulması benzetmesiyle özetlemek gayet uygundur.” ifadelerini kullandı.
Tüketicilerin stokçuluk eğilimi…
Tüketicilerin stokçuluk eğiliminin, oluşan toplumsal etkileşimler göz önüne alınmadan anlaşılamayacağını dile getiren Dr. Berat Dağ, “Bu bağlamda emeğe dayalı bir güven çerçevesinde eşitlikçi, özgürlükçü ve dayanışmacı bir toplumsal yapı inşa edilmediği müddetçe sürekli olarak bu tip bireysel sorunlarla karşılaşılacağını tahmin etmek basittir. Buradan hareketle bireylerin kendisini risk altında hissetmediği bir dünyanın mümkün olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Bireyler, her an açlık çekeceğini, yoksullaşacağını, barınamayacağını, hastalanacağını ve hatta öleceğini düşünmeye başlamışsa bu düşünceye neden olan yapısal krizlerin tahlilini yapmak için artık zaman kaybedilmemelidir.” dedi.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
Bayram sonrası masaya yatırılacak
CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, kat sınırlamasının kentsel dönüşüm önündeki büyük bir engel olduğunu ve "Yarısı Bizden" kampanyasının sınırlı fayda sağladığını belirtti. Yalova'da yüksek kat imarı öncelikli çözüm olarak görülüyor. Yalova'nın %60'ı orman olup, artan nüfus dikey mimariyi kaçınılmaz kılıyor.
TIR devrildi, 3 yaralı..
Yalova-Bursa yolunda geri dönüşüm malzemesi yüklü TIR'ın virajda devrilmesi sonucu 3 kişi yaralandı. Yolun bir şeridi trafiğe kapandı. Olay yerine sağlık, itfaiye, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralılar hastaneye kaldırıldı.
Lunaparkta yangın
Yalova'da kapalı bir lunaparkta çıkan yangın itfaiye ekiplerince kontrol altına alındı. Henüz bilinmeyen nedenle çıkan yangında, lunaparkta maddi hasar oluştu ve bölgede soğutma çalışması yapıldı.
Durduracak varmı ?
Yalova'da Şehit Ömer Faydalı Caddesi'nde beton mikseri bir otomobile çarptı. Araç sürücüsü sıkışarak itfaiye tarafından kurtarıldı, hastaneye kaldırıldı. Çift taraflı parklar ve hızlı beton mikserleri nedeniyle sık sık kazaların yaşandığı belirtildi.
Kontroller yetersiz
Yalova'da Şehit Ömer Faydalı Caddesi'nde beton mikseri bir otomobile çarptı. Araç sürücüsü sıkışarak itfaiye tarafından kurtarıldı, hastaneye kaldırıldı. Çift taraflı parklar ve hızlı beton mikserleri nedeniyle sık sık kazaların yaşandığı belirtildi.
2 ilde eş zamanlı operasyon yapıldı
İstanbul ve Yalova'da "Narkokapan-15" operasyonu kapsamında, un paketi şeklinde getirilen 365 kilo kokain ele geçirildi. 17 şüpheli gözaltına alınırken, kokainin Portekiz gemisiyle Yalova'ya ulaştığı belirlendi. Şüpheliler arasında Ukrayna, Endonezya ve Türk vatandaşları da var.