Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bir İl, Bir Müdürlük, Bir Soru: Bu Çark Nasıl Döndü?

Yazının Giriş Tarihi: 16.12.2025 21:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.12.2025 21:09

Yalova’da bir süredir fısıltı halinde konuşulan iddialar, 14 Ekim’de yapılan operasyonla birlikte resmî kayıtlara girdi. İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nde yürütülen soruşturma kapsamında müdür dahil 9 kişinin gözaltına alınması, kamuoyunda ister istemez tek bir soruyu gündeme getirdi:

Bu sistem nasıl bu noktaya geldi?

Henüz yargı süreci tamamlanmış değil. Masumiyet karinesi elbette herkes için geçerli. Ancak soruşturma dosyasına yansıyan iddialar, sıradan bir adli olayın çok ötesinde, kurumsal işleyişe dair ciddi bir zafiyeti işaret ediyor.

Başka illerde reddedilen başvuruların Yalova’da onaylandığı iddiası…

Resmî işlemlerin “yavaşlatılarak” baskı unsuru hâline getirildiği ileri sürülen uygulamalar…

Tercümanlar, iş takipçileri, emlakçılar ve esnaf ayağıyla genişlediği öne sürülen bir ilişki ağı…

Eğer iddialar doğruysa, burada sadece bireysel suçlardan değil, kamunun güvenini aşındıran bir mekanizmadan söz ediyoruz.

Daha çarpıcı olan ise, dosyada yer alan bazı detaylar.

Evli kişilere, gerekli konsolosluk belgeleri olmadan Türkiye’de evlilik yolu açıldığı iddiası…

Uluslararası koruma mülakatlarına dair “acele” ve “sipariş” talimatları…

Henüz mülakata girmemiş kişiler hakkında, yazışmalarla yönlendirme yapıldığı öne sürülen süreçler…

Tüm bunlar şu soruyu kaçınılmaz kılıyor:

Bu işlemler tek bir kişinin inisiyatifiyle mi yürüdü, yoksa sistem buna zaten müsait miydi?

Bir kamu kurumunda “kişiye göre işlem” algısı oluşmuşsa, bu sadece adli değil, idari ve siyasi bir sorundur. Çünkü göç gibi hassas bir alanda atılan her usulsüz adım, sadece Yalova’yı değil, ülke genelindeki güvenlik ve kamu düzenini de ilgilendirir.

Bugün gelinen noktada sadece bir memur tutuklu. Diğer isimler adli kontrolle serbest. Bu tablo, “suç yok” anlamına gelmez; yargı sürecinin devam ettiğini gösterir. Ancak kamuoyunun beklentisi nettir: Soruşturmanın sonuna kadar gidilmesi ve hiçbir başlığın hasıraltı edilmemesi.

Bu dosya, “bir ilde yaşanmış münferit bir olay” olarak kapatılırsa, kaybeden sadece Yalova olmaz.

Kaybeden, devletin kurumlarına duyulan güven olur.

Ve asıl mesele şudur:

Eğer bu iddialar doğruysa, sorun birkaç isimden ibaret değildir. Sorun, o çarkın bu kadar rahat dönebilmiş olmasıdır.

Bu Çark Dönerken Siyaset Nerede Duruyordu?

Yalova İl Göç İdaresi’nde yürütülen soruşturma henüz sonuçlanmış değil. Masumiyet karinesi herkes için geçerli. Ancak 14 Ekim’de yapılan operasyonla ortaya saçılan iddialar, artık sadece adli bir dosya değil, kamusal bir sorumluluk meselesi hâline gelmiş durumda.

Müdür dahil 9 kişinin gözaltına alındığı, yalnızca bir memurun tutuklu yargılandığı bu süreçte kamuoyunun zihnini kurcalayan temel soru şudur:

Bu kadar kapsamlı olduğu iddia edilen bir usulsüzlük ağı, gerçekten siyasetin bilgisi ve etkisi dışında mı gelişti?

Bu Dosyada En Gürültülü Şey Sessizlik

Bazı dosyalar vardır; konuşan çoktur, açıklama boldur, ama gerçeğe en çok yaklaşan şey sessizliktir.

Yalova İl Göç İdaresi’nde yürütülen soruşturma da tam olarak böyle bir dosya.

Müdür dâhil 9 kişinin gözaltına alındığı, rüşvet, irtikâp ve usulsüzlük iddialarının havada uçuştuğu bir süreç yaşanıyor. Belgeler, ifadeler, mesajlaşmalar… Dosya kalınlaşıyor. Ama bir cephede tek bir ses bile yükselmiyor.

O cephe: siyaset.

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    logo
    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.