BENİM OKUMAM,YAZMAM VAR

Türkiye’nin dört bir yanından gelen tepkiler yükseliyor. AK Partiyi 2023 de yapılacak seçimlerde zor günler bekliyor.

Evler, marketler, Pazar yerlerinde yangın var. Alan şikâyetçi satan şikâyetçi. Peki, kim memnun? Bakarsan kimse menün değil.

Yapılan zamlarda misli ile geri alınırken, 2023 seçimleri sonucunda Türkiye’de koalisyonlu yönetim hiçte uzak değil.

Hele hele son zamlar ise;

Köylü tarlasından ürün toplamazken, portakal bahçelerinde toplanamayan portakallar dururken aynı portakal markette, pazarda 10 lira..

Market reyonları aynı kuyumcu reyonları gibi olmuş… Tek rakamlı meyve ve sebze yok… Patlıcan 30 lira… Evet, patlıcan bu hafta 30 lira…

İsmini buradan vermeyeyim. Üç harflilerden. Bu markette başımdan geçen bir olayı anlatayım:

Hani indirim yaptıkları popo silme kağıtları var ya.! Onda bile katakulliye başlamışlar..

Kağıtların uzunluğundan çalınıp indirim yapmışlar…Tabi hepimizin yaptığı gibi kimse buna dikkat etmemiş…Hani o ıvır zıvır atıştırmalar var, Cips türü şeyler…İçinde 100 gram malzeme yok. Âmâ öyle hava basmışlar ki paket kocaman. Bütün indirim yaptıklarında gramajdan atmışlar kazığı..

Hani o belediyenin ve diğer kuruluşların yaptığı göstermelik denetimler var ya hepsi hikaye..

Oraya giden kontrolcüler acaba neyi kontrol ediyor? Bilen var mı…?O tuvalet kağıdını alıp ölçüyor mu?...

Manav reyonuna gelince orası daha vahim durumda…

Etiketleri gören yaşlı kadın(Belli ki, emekli) bir cebindeki parayı sayıyor bir yandansa homurdanıyordu…

Tezgahtar yaşlı kadının homurdanmasını duymuş olacak ki, dert yanan emekliye aynen şunu söylüyor..” Teyze patlıcan yemen şart mı ? “ Git mevsimlik sebze olan pırasa, lahana, karnı bahar ye “

O yaşlı teyze utanarak” oğlum onlarda 10 liradan aşağı değil.” Sen bana şu attığın malların yerini göstersene” deyince..

O tezgâhtar” onlarda ¼ fiyatına satılıyor deyince utandım. O zam yaptığımız dediğin emekli kadından para misli olarak elektrik ve doğalgaz ile geri aldınız. Yemeye para kalmadı.

HIYAR DEMEK HAKARET OLMAMALI

Artık hıyar demek hakaret sayılmamalı da  bizim hıyar yükseklerde uçuyor..1 kilo hıyar tam 25 lira…Diğerleri saymaya devam edersek insanlar daha da sinirlenecek.

En çok garibime giden kivi fiyatı oldu. Malum Yalova kivi üretiminde Türkiye birincisi. Manavda kilosunun 15 liradan satıldığını görünce içimden aklınıza gelen her küfürü ettim.

Hemen oradan telefonla Taşköprü’den bir üretici bir dostum ile görüştüm. İşlerini sordum. Buzhanede malları müşteri bekliyormuş. En kaliteli kivi 8-9 lira. Ne arayan ne soran varmış.

O marketteki kivi fiyatını söyleyince, ”O, 14-15 liradan sattıkları bizim çıkma dediğimiz ürünler, onları daha ucuz alırlar. Hiçbiri nakliye demesin. Taşköprü Yalova merkeze kaç kilometre. Abi kazıklıyorlar. Çürüğü çağırıda bahane etmesinler. Kivi tezgâhta uzun zaman bekleyebilecek bir meyvedir. Diğerleri gibi hemen bozulmaz kontrol eden görevliler bunu bilmiyor mu ?”

1983 yılından beri uygulanan hal yasası nedeni ile vatandaşlar aracılara bırakıldı. Aracılarla marketler piyasada at koşturuyor. Üreticiler ürettiği malı direkt tüketiciye getirmedikçe ucuzluk olmaz. Üreticinin direkt malını satmasının önü açılmalı. Derken acaba yönetenler bunu bilmiyor mu ?Yoksa bilmek mi istemiyorlar. Dedi.

PAZARDA DA DERT VAR

Evet pazarda meyve sebze belki bir daha ucuz ama orada da seçme sorunu var. O seçme pandemi nedeni ile ortaya çıkmış bir şey değil. Sıkı ise gidin bir ürünü seçin. Tezgâhtarda kaşlar çatılır. Hemşerim seçmek yasak. Yasağı kim koymuş belli değil desende,  sizde, bende biliyoruz ki bu yasak tezgâhtardan kaynaklanıyor.

Eğer seçemezseniz eve gidince saç baş yolarsınız. Tezgâhtan aldığınız ürünün ¼ çürük çıkar. Kesekağıtları hep arkadan dolar…Ha inatçı ve geri götürmekten üşenmezseniz malı iade edersiniz…Ha arkanızdan kulaklarınız çınlar o başka…İşte bu nedenle de marketlerde seçme hakkı insanlar kazıklanır.

BENİM OKUMAM, YAZMAM VAR

Balık baştan kokuyor. Yıllardan beri elektrikteki kayıp kaçak bedelini neden ben ödüyorum anlamam.Doğuda malum kaçak elektrik kullanımı fazla… Nedense o özel şirketlerin maçası sıkmayınca tahsil edilmediği elektriğin parasını biz batıda ödüyoruz.

Neden ben?. Eğer bir bölgede kaçak kullanım varsa o kaçak bölge ödesin. Ödesin ki halk mecburen birbirini denetlesin…

Yalova’da önümüzdeki hafta Esnaf Odası seçimleri var. Bir yanda 21 yıl önce koltuğa oturmuş ama hala kalkmak istemeyen bir başkan, diğer yanda ise 2 yeni aday…

Hiçbirinde yapacakları işlerin ne olacağı açıklanmadı. Gerçi açıklanacak bir şeyde yok. Mesleki kuruluşlar bence tamamen fuzuli bir kuruluş. Yönetimler nerdeyse babadan oğula geçen sistem. Sadece para toplarlar.

Tüm Türkiye’de olduğu gibi elektrik zamları küçüğünden büyüğüne tüm esnafı yaktı. Kimi elektrik faturası yakıyor. Kimi kepenk indiriyor. Faturalar dükkân kirası ile hemen hemen aynı.

Dikkatimi çeken bir şey oldu. Bu esnaf odası seçimlerinde bu adaylar üyelerinin karşısına nasıl çıkacak. Sadece bir oda başkanından tepki geldi da Çiftlikköy Esnaf Odasından.

Yalova’daki oda seçimlerine katılacak olan adaylarından bir tepki yok. Neden susuyorsunuz? Üyeleriniz fatura yakıp, dükkân kapatırken neden sesiniz çıkmıyor.?

Diğer anlamadığım şey ise;!

Şu Elektrik ve doğalgaz da saat okuma ve hizmet bedeli..

Kardeşim sen 39 kuruşa aldığın elektriği bana 179 kuruştan haşırtlıyorsun. Bu hizmet bedelin yetmiyormuş gibi hizmet bedelin hizmetini vatandaşa yüklüyorsunuz…

Hem sayaç okumaya gelen elektrik şirketi görevlisine hem de ARMAGAZ görevlisine ”Bak evladım. Benim okumam yazmam var. Ben elektriğimi de gazımı da okurum. Size haybeden neden okuma bedeli vereyim” deyince o da bana homurdanıp gitti.

Ben bunca sene okuyup yazayım Ama elektrik ve doğalgazımı okuyamayayım. Bu adalet nerede.?