İlişkilerin, genel olarak sancılı ve gürültülü ‘keşif’ süreçleri olduğunu ifade eden uzmanlar, bir taraftan deli gibi severken, bir taraftan da tartışmalar ve anlaşmazlıkların sık yaşanmasının çoğu zaman, bireylerin ‘eş’ rolüne girmek yerine, birbirlerine ebeveynlik yapacak şekilde ‘anne, baba, çocuk’ rollerine girmesinden kaynaklandığını vurguluyor.
Haber Giriş Tarihi: 05.11.2023 13:19
Haber Güncellenme Tarihi: 05.11.2023 13:19
Kaynak:
IGF
İSTANBUL (İGFA) - Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, sağlıklı ve güçlü bir ilişkinin nasıl olması gerektiği konusunu değerlendirdi.
Çiftlerden birinin ötekine farkında olmadan ebeveynlik yaptığında, bu durumun karşı tarafta çoğu zaman öfkeye sebep olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bir ilişkide sorun olmaması için çiftlerden birinin kör, diğerinin sağır olması lazım.” dedi.
İlişkilerin, genel olarak sancılı ve gürültülü ‘keşif’ süreçleri olduğunu dile getiren Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bu nedenle tartışmalar da sık yaşanır. Peki bir taraftan deli gibi severken, bir taraftan da tartışmalar, anlaşmazlıklar neden bu kadar sık yaşanır? Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi ilişkide yanlış rollere girilmesidir. Tartışmalar, çoğu zaman, bireylerin ‘eş’ rolüne girmek yerine, birbirlerine ebeveynlik yapacak şekilde ‘anne, baba, çocuk’ rollerine girmesinden kaynaklanır. Çiftlerden biri, diğerine farkında olmadan ebeveynlik yaptığında, bu durum karşı tarafta çoğu zaman öfkeye sebep olur.” dedi.
AİLE DEĞERLERİNİN VE ZEVKLERİNİN UYUŞMAMASI DA TARTIŞMALARA NEDEN OLUR
Dr. Mert Sinan Bingöl, tartışma ve anlaşmazlıkların sık yaşanmasının nedenlerini şöyle sıraladı:
“Çiftlerden birinin daha pasif, bağımlı ve zayıf karakteri varken, ötekinin aktif, baskın ve daha net duruşunun olması halinde güçlü pozisyondaki partner, zayıf partneri sıklıkla eleştirecek ve her zaman suçlu hissettirecektir. Sosyal medyada gördükleri bireyi yetersiz, eksik hissettirebilir ve bunun sonucunda eşini ve ilişkisini sürekli başkalarıyla kıyaslar. Eleştiri yaparken, eleştirilerin davranışa yönelik değil, partnerin kişiliğine ve bütünlüğüne yönelik yapılması da tartışmanın fitilini ateşleyecek bir noktaya varır. Rol model aldıkları kök aile yapılarının farklı olması nedeniyle eşlerin ilişki kurma biçimlerinin, aile değerlerinin ve zevklerinin uyuşmaması de bir diğer neden. Eşler, ne yazık ki, çoğu zaman birbirlerini değiştirmeye, kontrol etmeye, yönetmeye çalışırlar. Bu hem yıpratıcı hem de boş bir çabadır. Eşlerden biri aşırı kontrolcü, müdahaleci veya dayatmacı yapıdaysa tartışmalar kaçınılmaz olur.”
İlişkilerin, kurulacak iletişimin kalitesiyle anlam kazanabileceğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Karşı tarafın neden kırıldığını, nelere alındığını, nelere kızdığını, onun için neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ancak ve ancak ‘net, açık, şeffaf’ iletişim kurarak anlayabiliriz" dedi.
DOKUNMAYI, ELİNİ TUTMAYI, SARILMAYI İHMAL ETME
İlişkilerde fiziksel temasın önemine de vurgu yapan Dr. Mert Sinan Bingöl, “Dokunmak, el ele tutuşmak ve sarılmak ihmal edilmemeli. Duygusallık ve cinselliğin birbirine karıştırılmaması gerekir. Duygusallık ve cinsellik bir bütündür, biri diğerinden daha kıymetli ya da daha kıymetsiz hale getirilmemeli.” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Partnerinize ebeveyn değil eş olun!
İlişkilerin, genel olarak sancılı ve gürültülü ‘keşif’ süreçleri olduğunu ifade eden uzmanlar, bir taraftan deli gibi severken, bir taraftan da tartışmalar ve anlaşmazlıkların sık yaşanmasının çoğu zaman, bireylerin ‘eş’ rolüne girmek yerine, birbirlerine ebeveynlik yapacak şekilde ‘anne, baba, çocuk’ rollerine girmesinden kaynaklandığını vurguluyor.
İSTANBUL (İGFA) - Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, sağlıklı ve güçlü bir ilişkinin nasıl olması gerektiği konusunu değerlendirdi.
Çiftlerden birinin ötekine farkında olmadan ebeveynlik yaptığında, bu durumun karşı tarafta çoğu zaman öfkeye sebep olduğunu kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bir ilişkide sorun olmaması için çiftlerden birinin kör, diğerinin sağır olması lazım.” dedi.
İlişkilerin, genel olarak sancılı ve gürültülü ‘keşif’ süreçleri olduğunu dile getiren Dr. Mert Sinan Bingöl, “Bu nedenle tartışmalar da sık yaşanır. Peki bir taraftan deli gibi severken, bir taraftan da tartışmalar, anlaşmazlıklar neden bu kadar sık yaşanır? Bu durumun en önemli sebeplerinden birisi ilişkide yanlış rollere girilmesidir. Tartışmalar, çoğu zaman, bireylerin ‘eş’ rolüne girmek yerine, birbirlerine ebeveynlik yapacak şekilde ‘anne, baba, çocuk’ rollerine girmesinden kaynaklanır. Çiftlerden biri, diğerine farkında olmadan ebeveynlik yaptığında, bu durum karşı tarafta çoğu zaman öfkeye sebep olur.” dedi.
AİLE DEĞERLERİNİN VE ZEVKLERİNİN UYUŞMAMASI DA TARTIŞMALARA NEDEN OLUR
Dr. Mert Sinan Bingöl, tartışma ve anlaşmazlıkların sık yaşanmasının nedenlerini şöyle sıraladı:
“Çiftlerden birinin daha pasif, bağımlı ve zayıf karakteri varken, ötekinin aktif, baskın ve daha net duruşunun olması halinde güçlü pozisyondaki partner, zayıf partneri sıklıkla eleştirecek ve her zaman suçlu hissettirecektir. Sosyal medyada gördükleri bireyi yetersiz, eksik hissettirebilir ve bunun sonucunda eşini ve ilişkisini sürekli başkalarıyla kıyaslar. Eleştiri yaparken, eleştirilerin davranışa yönelik değil, partnerin kişiliğine ve bütünlüğüne yönelik yapılması da tartışmanın fitilini ateşleyecek bir noktaya varır. Rol model aldıkları kök aile yapılarının farklı olması nedeniyle eşlerin ilişki kurma biçimlerinin, aile değerlerinin ve zevklerinin uyuşmaması de bir diğer neden. Eşler, ne yazık ki, çoğu zaman birbirlerini değiştirmeye, kontrol etmeye, yönetmeye çalışırlar. Bu hem yıpratıcı hem de boş bir çabadır. Eşlerden biri aşırı kontrolcü, müdahaleci veya dayatmacı yapıdaysa tartışmalar kaçınılmaz olur.”
İLİŞKİLER NET, AÇIK, ŞEFFAF İLETİŞİMLE ANLAM KAZANIR
İlişkilerin, kurulacak iletişimin kalitesiyle anlam kazanabileceğini kaydeden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, “Karşı tarafın neden kırıldığını, nelere alındığını, nelere kızdığını, onun için neyin önemli neyin önemsiz olduğunu ancak ve ancak ‘net, açık, şeffaf’ iletişim kurarak anlayabiliriz" dedi.
DOKUNMAYI, ELİNİ TUTMAYI, SARILMAYI İHMAL ETME
İlişkilerde fiziksel temasın önemine de vurgu yapan Dr. Mert Sinan Bingöl, “Dokunmak, el ele tutuşmak ve sarılmak ihmal edilmemeli. Duygusallık ve cinselliğin birbirine karıştırılmaması gerekir. Duygusallık ve cinsellik bir bütündür, biri diğerinden daha kıymetli ya da daha kıymetsiz hale getirilmemeli.” dedi.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
Kim suçlu ?
Yalova'da baraj seviyelerinin düşmesiyle başlayan su kesintileri geniş tepki çekti. AK Parti eski İl Başkanı Bağatar, su projeleri eksikliğini eleştirirken, AK Parti teşkilatı su krizinde belediyeyi hedef aldı. "Suyumuza sahip çıkamadınız" denildi.
DİP SESLER ÖZEL TEKNİKLERLE TEMİZLENDİ
Ünlü şarkıcı Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturmada kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşının gözaltına alındığı, TÜBİTAK'ın ses kayıtları incelemesi sonrası Güllü'nün pencereden itilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Şüpheliler yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandı.
Kırım Ahali Cumhuriyeti’nin 108. Yılı Yalova Üniversitesi’nde Anıldı
Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin 108. yılı, Yalova Üniversitesi'nde anıldı. Programda, Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin tarihsel önemi vurgulanarak, döneminin öncü anayasası ve demokratik seçimler hakkında bilgi verildi. Etkinliklerde tarihsel belgeler sunuldu.
Uyanmadı, Camı Kırdılar
Bağcılar TEM yan yolda aracında uyuyakalan Yalovalı sürücü, tüm müdahalelere rağmen uyanmayınca itfaiye tarafından aracın camı kırılarak çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
ÇİFTLİKKÖY’DE TOPRAĞA VERİLECEKLER
Başakşehir’de meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden Yalçın ve Emel Tınaz çifti, geride tarifsiz bir acı bıraktı. Çiftlikköy’ün sevilen isimleri olan Tınaz ailesinin vefatı, Yalova’da derin bir üzüntüye yol açtı
“Fay var ama enerji yok”
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV'de Marmara'daki deprem senaryolarını değerlendirdi. Üşümezsoy, Adalar Fayı'nın büyük bir deprem yaratacak yeterli enerjiye sahip olmadığını belirtti. Harita üzerinden riskli bölgeleri göstererek dikkat edilmesi gereken noktaların bilimsel verilerle ele alınması gerektiğini vurguladı.