El, ayak ve ağız hastalığı, son dönemlerde özellikle okul sezonunda sıkça rastlanan çok bulaşıcı bir viral enfeksiyon olarak karşımıza çıkıyor. Hastalık adını, ellerde, ayaklarda ve ağızda meydana getirdiği yaralar ve döküntülerden alıyor.
Haber Giriş Tarihi: 18.09.2024 11:42
Haber Güncellenme Tarihi: 18.09.2024 11:42
Kaynak:
IGF
İSTANBUL (İGFA) - El, ayak ve ağız hastalığı, genellikle Nisan-Haziran ve Ekim-Aralık ayları arasında, bebekler ve çocuklar başta olmak üzere yetişkinlerde de görülen virüs kaynaklı bir enfeksiyondu. Hastalık, elleri, ayakları, ağızı ve bazen cinsel organları ve kalçaları da etkileyebilen viral bir enfeksiyon olarak son zamanlarda sıkça rapor edilmiş. Uzm. Dr. Orkan Karaca, 1948'de tanımlanan bu hastalığa, Poliovirüs, Echovirüs ve Coxsackie virüsü ailesinden bir virüsün neden olduğunu belirterek, vakaların %90’ından fazlasının 5 yaş altındaki çocukları etkilediğini söyledi. Karaca “Enterovirüs 71 ve Coxsackie virüs A16, salgınlara yol açan en yaygın virüs türleri arasındadır. Virüs, enfekte bireyin mide-bağırsak veya üst solunum yollarından saçılan parçacıklarla diğer insanlara bulaşmaktadır” dedi.
EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI ARTIŞTA
Dr. Karaca, enfeksiyonun 3 ila 6 gün süren bir kuluçka döneminden sonra, hastalığın ilk haftasında en bulaşıcı evresine girdiğini açıkladı. Karaca konuşmasında “Virüs yutulduktan sonra bağırsak ve boğazdaki lenf dokusunda çoğalır, ardından bölgesel lenf düğümlerine yayılır. Hastalık her ne kadar yıl boyunca ortaya çıkabilse de yaz ve sonbahar aylarında daha sık görülür. Yüksek sıcaklık ve nem gibi meteorolojik faktörlerin hastalığa duyarlılığı artırmaktadır. Bölgesel ve mevsimsel salgınlar nedeniyle küresel çapta bir halk sağlığı sorunu haline gelen el, ayak ve ağız hastalığı, halk sağlığı üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır” dedi.
Hastalığın belirtileri genellikle boğaz ağrısı, ateş, halsizlik ve iştahsızlık ile başladığını belirten Uz. Dr. Orkan Karaca, “Ateşin ardından, üçüncü gün civarında ağız içinde su dolu ağrılı döküntüler ortaya çıkar. Dr. Karaca, nadiren de olsa kalp kası iltihabı, akciğerde sıvı birikimi ve beyin zarı iltihabı gibi ciddi komplikasyonlar meydana gelmektedir. Semptomların genellikle hafif olmasına ve enfeksiyonun kendi kendine sınırlanmasına rağmen, kontrol altına alınmayan vakalar doku ve organlara yayılabilir, bu da geniş çaplı hasara neden olabilir” dedi.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ VE KORUNMA YOLLARI
Dr. Karaca, şu an için hastalığın nedeni ortadan kaldıracak bir ilaç tedavisinin bulunmadığını, ancak belirtileri hafifletmek için tedavilerin uygulandığını belirtti. Karaca konuşmasında “Semptomların genellikle 7 ila 10 gün içinde geçtiğini, ancak ağrı, ateş ve diğer semptomlar devam ederse mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini vurgulamıştır. Hastalığa karşı en etkili korunma yöntemi, enfekte bireylerle temastan kaçınmak ve hijyen kurallarına tam olarak uymaktan geçtiğine dikkat çekti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Okul sezonunda bulaşıcı enfeksiyonlara dikkat!
El, ayak ve ağız hastalığı, son dönemlerde özellikle okul sezonunda sıkça rastlanan çok bulaşıcı bir viral enfeksiyon olarak karşımıza çıkıyor. Hastalık adını, ellerde, ayaklarda ve ağızda meydana getirdiği yaralar ve döküntülerden alıyor.
İSTANBUL (İGFA) - El, ayak ve ağız hastalığı, genellikle Nisan-Haziran ve Ekim-Aralık ayları arasında, bebekler ve çocuklar başta olmak üzere yetişkinlerde de görülen virüs kaynaklı bir enfeksiyondu. Hastalık, elleri, ayakları, ağızı ve bazen cinsel organları ve kalçaları da etkileyebilen viral bir enfeksiyon olarak son zamanlarda sıkça rapor edilmiş. Uzm. Dr. Orkan Karaca, 1948'de tanımlanan bu hastalığa, Poliovirüs, Echovirüs ve Coxsackie virüsü ailesinden bir virüsün neden olduğunu belirterek, vakaların %90’ından fazlasının 5 yaş altındaki çocukları etkilediğini söyledi. Karaca “Enterovirüs 71 ve Coxsackie virüs A16, salgınlara yol açan en yaygın virüs türleri arasındadır. Virüs, enfekte bireyin mide-bağırsak veya üst solunum yollarından saçılan parçacıklarla diğer insanlara bulaşmaktadır” dedi.
EL AYAK AĞIZ HASTALIĞI ARTIŞTA
Dr. Karaca, enfeksiyonun 3 ila 6 gün süren bir kuluçka döneminden sonra, hastalığın ilk haftasında en bulaşıcı evresine girdiğini açıkladı. Karaca konuşmasında “Virüs yutulduktan sonra bağırsak ve boğazdaki lenf dokusunda çoğalır, ardından bölgesel lenf düğümlerine yayılır. Hastalık her ne kadar yıl boyunca ortaya çıkabilse de yaz ve sonbahar aylarında daha sık görülür. Yüksek sıcaklık ve nem gibi meteorolojik faktörlerin hastalığa duyarlılığı artırmaktadır. Bölgesel ve mevsimsel salgınlar nedeniyle küresel çapta bir halk sağlığı sorunu haline gelen el, ayak ve ağız hastalığı, halk sağlığı üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır” dedi.
Hastalığın belirtileri genellikle boğaz ağrısı, ateş, halsizlik ve iştahsızlık ile başladığını belirten Uz. Dr. Orkan Karaca, “Ateşin ardından, üçüncü gün civarında ağız içinde su dolu ağrılı döküntüler ortaya çıkar. Dr. Karaca, nadiren de olsa kalp kası iltihabı, akciğerde sıvı birikimi ve beyin zarı iltihabı gibi ciddi komplikasyonlar meydana gelmektedir. Semptomların genellikle hafif olmasına ve enfeksiyonun kendi kendine sınırlanmasına rağmen, kontrol altına alınmayan vakalar doku ve organlara yayılabilir, bu da geniş çaplı hasara neden olabilir” dedi.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ VE KORUNMA YOLLARI
Dr. Karaca, şu an için hastalığın nedeni ortadan kaldıracak bir ilaç tedavisinin bulunmadığını, ancak belirtileri hafifletmek için tedavilerin uygulandığını belirtti. Karaca konuşmasında “Semptomların genellikle 7 ila 10 gün içinde geçtiğini, ancak ağrı, ateş ve diğer semptomlar devam ederse mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini vurgulamıştır. Hastalığa karşı en etkili korunma yöntemi, enfekte bireylerle temastan kaçınmak ve hijyen kurallarına tam olarak uymaktan geçtiğine dikkat çekti.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
“Parklarda hayat var” programının durağı marino port oldu
Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından “Parklarda Hayat Var” sloganıyla düzenlenen kültür sanat programının bu seferki durağı Gülyalı ilçesi Marino Port oldu. Birbirinden çeşitli gerçekleştirilen etkinliklerle Ordulular güzel bir hafta sonu yaşadı.
Konya Selçuklu'da Güzel Sanatlar'ın inşası sürüyor
Konya'da Selçuklu Belediyesi tarafından Konya’ya kazandırılacak olan Türkiye’nin en kapsamlı ve modern Güzel Sanatlar Lisesi’nin yapımı tüm hızıyla devam ediyor.
Hırvat-Türk Dostluk Derneği’nden İzmir’e ödül
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Hırvat-Türk dostluk ilişkilerinin geliştirilmesindeki çabaları nedeniyle ödüle layık görüldü. Hırvat-Türk Dostluk Derneği tarafından verilen ödülü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay adına Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Okyay aldı.
Çılgın Sayısal'da 5 talihli ekstra 10 milyon TL kazandı
Çılgın Sayısal Loto’da oyunseverlerin şansına şans katan ve garanti kazandıran ‘Milyonerler Festivali’nin 12 Ekim Cumartesi günü gerçekleşen çekilişinde, 5 bilen 5 talihli ekstra 10 milyon TL kazandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dayanışmayla bölgeyi kurtarmalıyız
İsrail'in bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdit olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu tehdidi dünya barışını koruma görevini üstlenenler sonlandırmalı ve barışı muhafaza etmelidir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, komşuluk ilişkileri üzerine Yunanistan hakkında ise, "İyi komşuluk esası iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır" mesajı verdi.
İstanbul Kartal'da mücadele büyüyor
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin İstanbul'daki ikinci yerel meclisi Kartal'da kuruldu. Kartal Halk Temsilcileri Meclisi yurttaşların yoğun ilgisiyle yola çıktı.