Yılan hikayesine dönmüştü....

2007 yılında, turizm tesis alanı olarak plana işlenen, 2013 yılında Yalova Belediye Başkanı olan Yakup Koçal zamanında da turizm tesisi yapılmak üzere ihaleye çıkılan Fatih caddesindeki arberetum arazisinin üç parselini satın alan Suudi Arabistanlı iş adamı Mohammed Al Fozan  Haberci Gazetesine verdiği röportajda ,” Yalova’ya verdiğim sözlerin arkasındayım “ dedi.

Yılan hikâyesine dönen arazi ilk olarak 2012 yılında Sapanca’da peri bacaları gibi villalar ve oteller yapmak üzere taahhütte bulunan ve bu binaları bitiremeyen Merosa adlı Arap sermayeli şirket Yalova Arberetumun 39 dönümlük kısmını satın aldı.

Bir müddet sonra Merosa ihalesini aldığı bu araziden vaz geçince yaklaşık 600 bin liralık teminat yandı ve Yalova Belediyesine gelir olarak kayıt edildi.

Merosa şirketi ise Sapanca’daki Merosa Sapanca'ya ikisi 5 yıldızlı biri ''7 yıldızlı'' olmak üzere 3 otel inşa taahhüdünü yerine getiremedi 2021 yılında konkordato ilan etti.

39 Dönümlük ARAZİ daha sonra 3’E BÖLÜNDÜ..

Bütün olarak satılamayan arazinin toplam 54 dönümü, 39 dönümü emsal 2 H serbest, 15 dönüm emsal 0.80 H 5 kat olarak ihaleye çıktı.

Daha sonra 39 dönümü üç parçaya ayırılan arazi 2013 yılında ayrı ayrı ihaleye çıktı. Emsal 0.80 olan 15 dönümü Yalova’da Pazar yeri ve İstanbul caddesindeki kapalı otoparkı ve Yıllardan beri Yapılamayan Yalova-Armutlu arasındaki yolu üstlenen Üstünoğlu firması satın aldı.

Zihni Üstünoğulları 7 bin 200 metre karelik 15nci parsel ve 7 bin 800 metre karelik 16nci parsele toplamda 11 milyon 259 bin TL verdi.

Emsal 2 olan 3 parçanın birini ALKAŞ diğer ikisini FOZAN aldı, Bir müddet sonra da ALKAŞ aldığı yerini FOZAN şirketine sattı.

13 bin 337 metre karelik 24ncü parseli ise belediyenin birikmiş vergi borçlarına karşılık hazineye devredildi.

 Arberetumun 5 parselinin tamamı ise 57 milyon 869 bin TL'ye satılmış oldu.

SÖZÜMÜN ARKASINDAYIM

39 dönümlük arazinin sahibi Suudi iş adamı Mohammed Al Fozan, geçtiğimiz günlerde Haberci gazetesinde yaptığı açıklamada, yerel yöneticilere, seçilmişlere ve hükümete önemli mesajlar iletti.

Suudi iş adamı Mohammed Al Fozan”Yaklaşık 11 yıl kadar önce oradaki arsaların tapusunu aldım. Tapuları aldığımda imar durumu neydi? Turizm tesisleri yapılacak, Termal sıcak suyu getirilecek, kongre merkezi olacak.

AVM ve rezidanslar ile birlikte modern, yüksek bütçeli, uluslararası bir turizm yatırımı gerçekleşecekti. Projelerimiz, görsellerimiz hazırlandı. İlk etapta 100 milyon dolarlık bütçemizi de hazırladık ve beklemeye geçtik. Hatta Yalova kamuoyuna bir mesaj iletmiş ve proje yatırım tutarının 100 milyon dolar ile sınırlı kalmayacağını, limitsiz bir bütçe ayırabileceğimizi, sadece bizim arazimiz için değil, o bölgenin tamamen turizm yatırımlarıyla buluşması noktasında, helikopter pistleri, golf sahaları, marina ve her türlü ilave yatırımın yüklenicisi olmaya da hazır olduğumuzu açıklamıştım. Sonraki süreçte olanlar ise, sizin ve Yalova halkının malumu; üst üste engellemelerle karşılaştık.

Kısa bir süre önce ülkenizin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile görüştüm. Görüşmeye ülkemin (Suudi Arabistan) Türkiye Büyükelçisi ile Ticaret Bakanı da iştirak etti. Tüm detayları Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da biliyor ve destekliyor.

Yalova’ya verdiğim sözlerin arkasındayım. Şehrinizi ve ülkenizi çok seviyorum. Yaklaşık 15 yıldır bu güzel şehirde ikamet ediyorum. İstesem konuyu uluslararası mahkemelere taşıyabilirdim; yapmadım. Zira; uluslararası anlamda bir güvensizlik ortamı doğsun istemedim. Hükümet zarar görsün istemedim.

Ancak şunu da herkes bilsin. Bizim uğradığımız bu haksızlık düzeltilmeden, sadece Suudi yatırımcıdan bahsetmiyorum, hiçbir yabancı yatırımcı Türkiye’de yatırım yapmaz. Zaten Suudi Arabistan yatırımlarını durdurdu, Yalova’daki sorunun çözülmesini bekliyor.

Ülkelerin ikili yatırımlarında güven esastır. Güven olmadan hiçbir şey olmaz. İnsanlar yapacağı yatırım güvence altında olmadan yatırım yapmaz. Siyasi oyunlarla tapulu-imarlı arazisi elinden alınan yabancı yatırımcı istese neler yapar, bir düşünün..

BİR SÖZÜM VAR

Antalya, Bursa, İstanbul, Ankara’dan da takas teklif edildi. Hepsini reddettim. Zira, benim arazim Yalova’da. Bu şehri seviyorum. Bir sözüm var; o sözün arkasındayım. Ha; olur da verilen sözler yine tutulmazsa, tapulu arazilerimi gerekirse torunlarıma miras bırakırım, ama sözümden dönmem.

SÖZLEŞMEDEKİ ŞARTLARI YERİNE GETİRİRİM

Arazinin turizm imarındaki detaylar belli. Gerekirse buradan söylüyorum, sözleşme maddesindeki Termal sıcak suyu şartını iptal edebiliriz. Şehrin yerel yönetimlerini zorda bırakmam. Geri kalan tüm şartları yerine getiririm, ama bana söz verilen Termal kaplıca suyunda diretmem; çok da önemli değil. Çok açık ve net bir kez daha ifade ediyorum; mevcut imar hakkımız dışında herhangi bir şey talep etmiyoruz. Bir ayrıcalık beklemiyoruz.

YALOVA DA İKAMET EDİYORUM                                                        

Yalova gerçekten çok güzel bir şehir, insanlarını da seviyorum. Burada güzel dostluklar kurdum. Yaklaşık 15 yıldır bu şehirde ikamet ediyorum. Yalova merkez ve Samanlı’da konutlarım var; dönüşümlü olarak kullanıyorum. Dostlarımı ağırlıyor, sohbetler ediyor, dünya meseleleri üzerine fikir alışverişlerinde bulunuyorum.

Böylesine çok sevdiğim bu şehirde şahsıma yapılan kötülükleri de bizzat yaşamış bir insanım. Şehrin gelişiminde, turizm sektöründeki yapılanmasında büyük önem taşıyan yatırımlarımızın kimler, hangi isimler, hangi siyasiler, hatta hangi vakıflar tarafından engellendiğini, neler yaşandığını elbette çok iyi biliyorum.

Ancak bu insanların hiçbiri ile polemiğe girecek değilim. Güzel bir sözünüz var; bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek.. Öyle değil mi? Olan oldu. Önümüze bakmalıyız. Ankara’dan gelecek haberden sonra yatırımlarımızın başlayacağına inanıyorum, olmazsa da benim değil, güzel ülkenizin ve şehrinizin kaybı olur. Dediğim gibi, gerekirse torunlarıma miras bırakırım, benim için dert değil.”dedi..