“Tasarruf tedbirleri medyaya mali ambargoya dönüştü”
“Tasarruf tedbirleri medyaya mali ambargoya dönüştü”
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) yönetim kurulu, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle Genel Başkan Mehmet Ali Dim imzasıyla yazılı bir mesaj yayınladı.
Haber Giriş Tarihi: 23.07.2024 16:21
Haber Güncellenme Tarihi: 23.07.2024 16:21
Kaynak:
IGF
ANKARA (İGFA) - KGK mesajında, "24 Temmuz 1908 tarihi Türk vatanında demokrasi ile birlikte basın özgürlüğünün de yeşerdiği tarihtir" denilerek şu görüşlere yer verildi:
"Gazeteciler, dünyanın her noktasında yaşanan acı, sevinç, başarı ve başarısızlıklara tanıklık edip, tarihe not düşen insanlardır. Gazeteciler bu tanıklıklarını tarafsız, objektif olarak aktarmanın sorumluluğu ve bilinci içerisinde hareket etmek zorundadır. Gazeteciler haber uğruna yaşamlarını da riske atıyorlar. Nitekim İsrail saldırıları sonucu Gazze’de görev yapan 200’e yakın gazeteci ya öldü ya da yaralandı.
Ayrıca, dünyanın ve ülkemizin yaşadığı ekonomik sorunlardan en çok etkilenen meslek grubu geliri mahdut olan medya sektörüdür. Ülkemizin her noktasında yazılı, görsel ve işitsel medya kuruluşları var olma mücadelesi vermektedir. Uygulanan tasarruf tedbirleri kamu ilanlarını da neredeyse sıfıra indirmiştir. Kamu kurumları tarafından yerel gazete abonelikleri bile iptal edilmektedir. Oysa, sağlıklı bir medyaya sahip olmak için gazetecilerin ve gazete işletmelerinin ekonomik bağımsızlığı kaçınılmazdır. Sosyal medyanın kıskacı yetmezmiş gibi devletin tasarruf tedbirleri adı altında medyaya ve özellikle yerel basına mali ambargoya dönüşen uygulama yerine mali desteğini arttırması ortak beklentimizdir. Çünkü, Gazetecilik, demokrasinin nefesidir, akciğeridir.
24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutladığımız bu gün bir kez daha hatırlatmak gerekirse; Türk basını, başta Kurtuluş Savaşı'nda milli mücadeleye katkısının yanısıra, yakın tarihimizde yaşadığımız 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı da dik duruşu gibi ulusal çıkarlar söz konusu olunca milli duruşunu hiçbir zaman bozmamıştır. Basında sansürün kaldırılışının 116’ncı yıldönümündeyiz. 24 Temmuz 1908 tarihi Türk vatanında demokrasi ile birlikte basın özgürlüğünün de yeşerdiği tarihtir. 24 Temmuz, 1971 yılından bu yana "Basın Bayramı" ya da "Basın Özgürlüğü Günü" olarak kutlanırken, son yıllarda Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak anılmaktadır. Bugünü anlamlı kılan olay, 1908 yılında, o dönemin aydın gazetecilerinin, baskı öncesi sayfaları kontrol için gelen devlet görevlilerine baskı kalıplarını vermeyi reddederek, sansüre ilk direnişi gerçekleştirmeleridir. Yani bu açıdan 24 Temmuz gerçek gazeteciliğin başladığı tarihtir. Tarafsız, özgür ve ilkeli bir gazetecilik anlayışı demokrasi adına vazgeçilmezdir. Ayrıca 24 Temmuz'lar, bizler açısından bir iç muhasebe ve meslektaşlarımızla birlikte olmak açısından da önem taşımaktadır. Bu vesileyle tüm meslektaşlarımızın bayramlarını kutlar, sektörümüze refah ve esenlik dileriz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“Tasarruf tedbirleri medyaya mali ambargoya dönüştü”
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) yönetim kurulu, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı nedeniyle Genel Başkan Mehmet Ali Dim imzasıyla yazılı bir mesaj yayınladı.
ANKARA (İGFA) - KGK mesajında, "24 Temmuz 1908 tarihi Türk vatanında demokrasi ile birlikte basın özgürlüğünün de yeşerdiği tarihtir" denilerek şu görüşlere yer verildi:
"Gazeteciler, dünyanın her noktasında yaşanan acı, sevinç, başarı ve başarısızlıklara tanıklık edip, tarihe not düşen insanlardır. Gazeteciler bu tanıklıklarını tarafsız, objektif olarak aktarmanın sorumluluğu ve bilinci içerisinde hareket etmek zorundadır. Gazeteciler haber uğruna yaşamlarını da riske atıyorlar. Nitekim İsrail saldırıları sonucu Gazze’de görev yapan 200’e yakın gazeteci ya öldü ya da yaralandı.
Ayrıca, dünyanın ve ülkemizin yaşadığı ekonomik sorunlardan en çok etkilenen meslek grubu geliri mahdut olan medya sektörüdür. Ülkemizin her noktasında yazılı, görsel ve işitsel medya kuruluşları var olma mücadelesi vermektedir. Uygulanan tasarruf tedbirleri kamu ilanlarını da neredeyse sıfıra indirmiştir. Kamu kurumları tarafından yerel gazete abonelikleri bile iptal edilmektedir. Oysa, sağlıklı bir medyaya sahip olmak için gazetecilerin ve gazete işletmelerinin ekonomik bağımsızlığı kaçınılmazdır. Sosyal medyanın kıskacı yetmezmiş gibi devletin tasarruf tedbirleri adı altında medyaya ve özellikle yerel basına mali ambargoya dönüşen uygulama yerine mali desteğini arttırması ortak beklentimizdir. Çünkü, Gazetecilik, demokrasinin nefesidir, akciğeridir.
24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutladığımız bu gün bir kez daha hatırlatmak gerekirse; Türk basını, başta Kurtuluş Savaşı'nda milli mücadeleye katkısının yanısıra, yakın tarihimizde yaşadığımız 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı da dik duruşu gibi ulusal çıkarlar söz konusu olunca milli duruşunu hiçbir zaman bozmamıştır. Basında sansürün kaldırılışının 116’ncı yıldönümündeyiz. 24 Temmuz 1908 tarihi Türk vatanında demokrasi ile birlikte basın özgürlüğünün de yeşerdiği tarihtir. 24 Temmuz, 1971 yılından bu yana "Basın Bayramı" ya da "Basın Özgürlüğü Günü" olarak kutlanırken, son yıllarda Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak anılmaktadır. Bugünü anlamlı kılan olay, 1908 yılında, o dönemin aydın gazetecilerinin, baskı öncesi sayfaları kontrol için gelen devlet görevlilerine baskı kalıplarını vermeyi reddederek, sansüre ilk direnişi gerçekleştirmeleridir. Yani bu açıdan 24 Temmuz gerçek gazeteciliğin başladığı tarihtir. Tarafsız, özgür ve ilkeli bir gazetecilik anlayışı demokrasi adına vazgeçilmezdir. Ayrıca 24 Temmuz'lar, bizler açısından bir iç muhasebe ve meslektaşlarımızla birlikte olmak açısından da önem taşımaktadır. Bu vesileyle tüm meslektaşlarımızın bayramlarını kutlar, sektörümüze refah ve esenlik dileriz."
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
Uyanmadı, Camı Kırdılar
Bağcılar TEM yan yolda aracında uyuyakalan Yalovalı sürücü, tüm müdahalelere rağmen uyanmayınca itfaiye tarafından aracın camı kırılarak çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
ÇİFTLİKKÖY’DE TOPRAĞA VERİLECEKLER
Başakşehir’de meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden Yalçın ve Emel Tınaz çifti, geride tarifsiz bir acı bıraktı. Çiftlikköy’ün sevilen isimleri olan Tınaz ailesinin vefatı, Yalova’da derin bir üzüntüye yol açtı
“Fay var ama enerji yok”
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV'de Marmara'daki deprem senaryolarını değerlendirdi. Üşümezsoy, Adalar Fayı'nın büyük bir deprem yaratacak yeterli enerjiye sahip olmadığını belirtti. Harita üzerinden riskli bölgeleri göstererek dikkat edilmesi gereken noktaların bilimsel verilerle ele alınması gerektiğini vurguladı.
iLK ETKİLENEN ÜNİVERSİTE OLDU
Yalova'da su kalitesi şüpheleri üzerine üniversitenin yemekhane hizmetlerinde değişikliğe gidildi. 8 Aralık 2025'ten itibaren öğle yemeklerinde kumanya verilecek, akşam yemekleri durdurulacak. Kuraklık nedeniyle şebeke suyu sağlık standartlarını karşılamıyor.
Öğle yemeği “kumanya” olacak, akşam yemeği durduruldu
Kuraklık nedeniyle su kalitesinin düşmesi üzerine üniversite, öğrenci ve personelin sağlığı için yemekhane düzenlemesine gitti.
Yalova Adliyesine İki Önemli Atama
HSK'nın 2 Aralık 2025'teki kura töreniyle Yalova Adliyesi'ne Batuhan Kandemir ve Gökhan Ulusoy atandı. Yeni atamalarla ağır ceza mahkemelerinin iş yükünün azaltılması ve adalet hizmetlerinin hızlandırılması hedefleniyor.