Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Su bitti, bahane bitmedi: İşte Yalova’nın dibe vuran manzarası.”

Kuraklık Yalova'da su sorununu derinleştirdi. Halk, göletlerden gelen suyun sadece temizlikte kullanılacağı konusunda uyarıldı. Eski su yöneticisi Pelin Yalçın'ın görevden alınması sonrası Yalova'da su yönetimi liyakatsizlikle eleştirilmekte.

Haber Giriş Tarihi: 05.12.2025 06:45
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2025 10:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bolge.com.tr
“Su bitti, bahane bitmedi: İşte Yalova’nın dibe vuran manzarası.”

Malum kuraklık yüzünden ülkemizdeki barajların dibi görmesinden Yalova da nasibini aldı..Yalova barajın şu sıralarda ise Ortaburun göeltininde dibi görünmeye başladı..

Ortaburun göletinde arıtma yok.Çınarcık ve Koru buradan su almaya başlayınca muhtemelen onların arıtmasından geçiyor olmalı.Ama Buraların belediyeleri halktan suyu içmeyin,temizlikte kullanın uyarış yaptılar…Yalova da geç te olsa kısıtlamalar başladı aklşam8 sabah 5 arasında olduğu için açıkçası fazlada halk etkilenmedi.Çoğu vatandaşımız damacana su fiatları fazla olunca çeşmeden su kuulanmaya başladı.

Yalova valiliği 14 belediye başkanlığı ve Özel İdareye birer yazı gönderdi. Dün yani 3.12.2025 saat 09.11 de yazılan yazı harfi harfine şöyle; “İlimizde son dönemde etkisini arttıran kuraklık nedeniyle su kaynaklarında yaşanan azalmaya karşı gerekli önlemler ilgili kurumlarca titizlikle sürdürülmektedir.

Bu kapsamda arıtmadan geçirilmeden şebekeye verilen suyun içme, yemek yapma, gıdaların yıkanması amacıyla kullanılmasının uygun olmadığı, yalnızca temizlik ve diğer evsel ihtiyaçlar için kullanılabileceği hususunun vatandaşlara açık şekilde duyurulması büyük önem arz etmektedir.”

Anons sistemleri, sosyal medya, yazılı ve görsel duyurular başta olmak üzere tüm iletişim araçlarının etkin kullanılması, Kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi amacıyla gerekli uyarıların düzenli aralıklarla yapılması ve çalışmaların titizlikle sürdürülmesi rica olunur.” Denildi.

Önemli bir haberdi. Üstelik talimatı alan belediyeler sosyal medya üzerinden halka seslenerek,” arıtmadan geçirilmeden şebekeye verilen suyun içme, yemek yapma, gıdaların yıkanması amacıyla kullanmayın demesi üzerine tüm yerel medya ve ulusal kanallara haber düştü..

Haber düştü ama nedense birileri hop oturdu. Hop kalktı. Haberi yalanlamak istediler ama olmadı. Bu sefer ustaca bir şey yaparak “Samanlı köyü ve Üniversite tarafında olan abonelerin suyu Ortaburun göletlinden geldiği için” içmeyin oldu.

Baylar bayanlar etmeyin bu halk sağlığı dün sizler içmeyin, yemekte kullanmayın ve sebze ve meyveleri yıkamayın” dediniz…Bugün ne oldu.? Aradan 24 saat geçmedi. Yalova kar altında kaldı. Baraj mı doldu da bizim haberimiz yok.

Birkaç gün evvel su seviyesi düştüğü için baraja dalgıç pompası takıldı..

Dalgıç pompası şu durumlarda kullanılır:

1) Su seviyesi çok düşünce

Baraj, gölet, kuyu veya depodaki su normal pompaların erişemeyeceği kadar aşağı seviyeye indiğinde dalgıç pompası kullanılır.

Çünkü dalgıç pompalar suyun içine indirilerek çalışır.

2) Mevcut su alma yapısı suya ulaşamayınca

Barajlardaki dip savak, galeri veya isale hattı girişleri suyun üstünde kalırsa artık su çekemez.

Bu noktada devreye geçici çözüm olarak dalgıç pompa konur.

İşte bu pompa birkaç gün çalıştıktan sonra su bataklık ve aşırı klor kokmaya başladı..

Arıtma sistemleri normalde barajın orta seviyesindeki nispeten temiz suyu işler.

Dip suyunda ise:

Aşırı çamur & mil

Organik çürüme ürünleri

Yoğun alg toksini

Metaller (mangan, demir)

Sülfür kokusu

Çok düşük oksijen Çok yüksek bakteri yükü vardır. Bu su, tesisin kapasitesini kat kat aşar. Filtreler dolar, sistem tıkanır, kimyasal tüketimi patlar.

İşte her halde bunları göze almış olacaklar ki dün,” içmeyin, yıkamayın ”dediler.

Bugün ise yalan haber diyemediler ama çok ustaca manevra yapıp, Sadece Samanlı köyü ve Üniversite bölgesini içmeyin. Yalova merkezde içmeye devam dediler…Dediklerde acaba kaç tane etkili ve yetkili hala şehir su şebekesinden içiyor ?.

2014 yılında yaşanan büyük kuraklıktan sonrada Yalova da yağışssız dönem oldu.Yalova kuralık çekti ama o zaman kimse çeşmeden ”yemek yapmayın, içmeyin ve meyve sebzeleri yıkamayın” demedi.

Malum su, baraj işi ve sorumluluğu DSİ’ye aittir. Buna bağlı olarak Yalova da DSİ 13. Şube vardır.

DSİ nin çeşitli bölümlerinde çalışmış, Baraj konularına hakim İnşaat mühendisi bir bayan memure vardı.

Halk ona dağ bayır, yağmur çamur demeyip çizmesini giyip dolaşan bir Pelin Yalçın vardı. Hırslı tutuğunu koparan Müdüre 2014 de Yalova’yı susuz bırakmadı.

Bir dönem vardı…

Çalışmasıyla rahatsız eden bir kadın: Pelin Yalçın

2014’te Yalova daha büyük susuzluk yaşadı, evet.

Ama o zaman işin başında bir “tehlike” vardı:

Gerçekten çalışan bir bürokrat.

Pelin Yalçın…

Çizmeleri giyip dağ tepe dolaşan,

“Ben buradayım” diye değil “İş yapıyorum” diye görünen bir müdür.

Kuyu açtırdı.

Depo kurdurdu.

Baraj için formül üretti.

Yani Yalova’nın suyunu kurtardı.

Ama siyaset için en tehlikeli insan tipi nedir?

Çalışan.

Çünkü çalışanı susturamazsın, eğip bükemezsin;

onun başarısı bazılarına “ayıp” gibi görünür.

**Beton santrali bahanesiyle başlayan linç:

Asıl amaç çalışanın defterini dürmekti

Pelin Yalçın çıktı dedi ki:

“Baraj maliyeti düşsün diye santral kuruyoruz, su tutulmadan kaldıracağız.”

Teknik açıklama mı? Evet.

Mantıklı mı? Kesinlikle.

Ama malumunuz, memlekette teknik açıklama kimsenin işine gelmez.

Biri hemen alır, çarpıtır, köpürtür:

“Baraja beton dökecekler!”

“Doğa katliamı!”

“Santral orada kalacak!”

Hepsi palavra.

Ama susturulması gereken bir bürokrat varsa,

bir kıvılcım yetmez mi?

Arkasından siyaset sahneye çıktı.

Özellikle bir vekil,

“Bu kadın çok çalışıyor…

Halktan da takdir görüyor…

Bu bize ters,”

Dedi ve düğmeye basıldı.

“Gömün!“

Talimatı verildi.

Ve gömdüler.

Yalova’nın suyu değil,

Pelin Yalçın’ın kariyeri boşaltıldı.

**Sonrası tam bir siyasi komedi:

Yerine gelen FETÖ’cü, sonra yolsuzluğa bulaşmış biri…

Siyasetin kalite kontrolü = Sıfır

Yerine önce kendi personelinden biri getirildi.

O da “minik” bir sorunla karşılaştı:

FETÖ bağlantısı.

Hop! Gitti.

Yeni gelen?

Bir süre sonra yolsuzluk iddialarıyla görevden alındı.

Yani Yalova’nın kaderine bırakılan su yönetimi,

Adeta suç türleri kataloğu gibi yönetildi.

Sonra Sakarya’dan bir müdür daha getirildi.

İyi mi, kötü mü bilmeden oturtuldu.

Ama sistem çoktan çökmüştü.

Siyaset çalışana değil, sadakat bakınca, suya değil, koltuğa önem verince, işte böyle çorak bir şehir çıkıyor ortaya.

Pelin Yalçın’a ne yaptılar?

Çalıştığı için sürgün.

Söz dinlemediği için diskalifiye.

Başarıya ulaştığı için cezalandırma.

Müdürken bir anda

“düz memur” diye Kocaeli’ye gönderildi.

Bu ülkede bir bürokrat için en büyük hakaret:

“Düz memur olarak görevlendirilmiştir.”

Çünkü o cümle aslında şu demektir:

“Biz seni bitirdik.”

Pelin Hanım da çekti gitti.

Emekliliğini istedi.

Peki Yalova?

Bugün su diye ağlıyor.

Şimdi herkes suyu değil, birbirini suçluyor

Ama kimse “Biz çok çalışanı yedik” demiyor.

Yalova’da musluklardan ‘içmeyin, yemek yapmayın, sadece temizleyin’ talimatıyla gelen suyun sorumlusu:

Kuraklık değil, liyakatsizlik.

Siyaset yıllarca suyu değil,

koltuklarını korumayı yönetti.

Ve en sonunda koltuk kaldı,

su gitti.

Su politiktir;

ama görüyorsunuz ya:

Suyun bile siyasetten kaçacak bir yolu yok.

Son söz:

Suyu bitiren doğa değil;

çalışanı harcayan siyaset.

Bu şehirde barajı değil,

aklı kuruttular.

Ve bugün musluktan akmayan su,

aslında Yalova’nın geleceğidir.

HABER:Mehmet Cantözün

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.