Sosyal medyanın mükemmel bedenleri değersizlik hissi veriyor
Sosyal medyanın mükemmel bedenleri değersizlik hissi veriyor
Sosyal medya hesaplarında ‘zayıf’ veya ‘kaslı’ vücutların paylaşılmasının gerçekçi olmayan bir güzellik standardının benimsemesine yol açtığını ifade eden uzmanlar, kişilerin kendilerini bu paylaşımlardaki görüntüler ve yaşam tarzı ile karşılaştırdıkça, değersizlik ve yetersizlik hissinin ortaya çıkabildiğini söylüyor.
Haber Giriş Tarihi: 04.11.2023 16:48
Haber Güncellenme Tarihi: 04.11.2023 16:48
Kaynak:
IGF
İSTANBUL (İGFA) - Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, “Sosyal medyada beğeni, yorum ve takipçi toplama baskısı da beden imajına yönelik güvensizlikleri daha da arttırabilmektedir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medya uygulamalarında ‘mükemmel’ bedenlerin, popüler diyetlerin ve idolleştirilmiş yaşam tarzlarının yansıtıldığı paylaşımların giderek arttığına dikkati çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, zararsız olduğu düşünülen bu tür paylaşımların, beden imajı ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip olan ve kendini sosyal medyada diğer kullanıcılarla karşılaştıran kişiler için endişe verici bir durumu beraberinde getirebildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu durum, yeme bozukluklarının ve beden imajı memnuniyetsizliğinin şiddetlenmesi şeklinde kendisini gösterebiliyor. Sosyal medya hesaplarında ‘zayıf’ veya ‘kaslı’ vücutların paylaşılması, çoğu kişinin, ulaşamayacağı gerçekçi olmayan bir güzellik standardını benimsemesine yol açıyor. Kişiler kendilerini bu paylaşımlardaki görüntüler ve yaşam tarzı ile karşılaştırdıkça, değersizlik, yetersizlik hissi ve beden imajı memnuniyetsizliği ortaya çıkabiliyor.”
Beğeni, yorum ve takipçi toplama baskısı
Kişilerin, hissettikleri yetersizlik ve değersizlik duyguları neticesinde bedenleri üzerinde kontrol sağlama çabası içerisine girerek yeme bozukluğu belirtileri geliştirmeye daha yatkın hale gelebildiğini de anlatan Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medyada, kilo almaktan aşırı derece korku ve kendini aç bırakma ile tanımlanan anoreksiya ve yeme atakları sonrası yediklerini çıkarma, aşırı egzersiz ve laksatif kullanımı gibi kalori alımını telafi edici davranışlarla tanımlanan bulimia yanlısı mesajların yanı sıra sağlıksız davranışları teşvik edebilecek aşırı egzersiz veya ‘temiz beslenme’ paylaşımları gibi zararlı içeriklerin arttığına dikkati çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, “Sosyal medyada beğeni, yorum ve takipçi toplama baskısı da beden imajına yönelik güvensizlikleri daha da arttırabiliyor.” dedi.
Yeme bozukluklarını tetikleyebilecek içerikler
Dış görünümünden ve yeme davranışından dolayı bireyin sosyal medya uygulamaları aracılığıyla farklı kullanıcılar tarafından aşağılanmasının ciddi psikolojik sıkıntılara yol açabileceğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, “Sosyal medya algoritmaları, kullanıcıları bir yankı odasına (echo-chamber) hapsederek sürekli olarak beden imajı memnuniyetsizliğini ve yeme bozukluklarını tetikleyebilecek içerikler sunabiliyor. Bu maruziyet, bozulmuş yeme davranışları ve beden imajından duyulan memnuniyetsizliğin arttırması bakımından oldukça kritik.” dedi.
Tüm bu eğilimlere rağmen sosyal medyanın ‘beden olumlama’ konusunda da farkındalık yaratabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medyanın olası zararlı etkileriyle mücadele etmek için yine sosyal medyanın gücünden yararlanılabileceğini anlattı.
Sosyal medya farkındalığı ve medya okuryazarlığı önemli
Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medyadaki birçok görüntünün gerçekçi olmayan doğası hakkındaki farkındalığın yanı sıra medya okuryazarlığının, kişilerin bu platformlarda daha sağlıklı bir şekilde vakit geçirmeleri açısından faydalı olacağını dile getirdi. Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Örneğin, sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanan ve paylaşımlarıyla binlerce kişiye ulaşan influencer'ların gücünden, kullanıcıları daha gerçekçi bir yaşam tarzı ve beden imajı sergilemeye teşvik ederek farkındalık sağlamaları açısından fayda sağlanabilir. Yeme bozuklukları ve beden imajı sorunlarıyla mücadele, bireyin sosyal medya kullanımının ötesine geçip günlük hayatını önemli ölçüde etkileyebilecek denli ciddi bir seyir izleyebilir. Öte yandan, sosyal medya uygulamaları, iyi oluşun sürdürülebilmesi ve kendini kabul için güçlendirici bir platform olabilir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sosyal medyanın mükemmel bedenleri değersizlik hissi veriyor
Sosyal medya hesaplarında ‘zayıf’ veya ‘kaslı’ vücutların paylaşılmasının gerçekçi olmayan bir güzellik standardının benimsemesine yol açtığını ifade eden uzmanlar, kişilerin kendilerini bu paylaşımlardaki görüntüler ve yaşam tarzı ile karşılaştırdıkça, değersizlik ve yetersizlik hissinin ortaya çıkabildiğini söylüyor.
İSTANBUL (İGFA) - Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, “Sosyal medyada beğeni, yorum ve takipçi toplama baskısı da beden imajına yönelik güvensizlikleri daha da arttırabilmektedir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medya uygulamalarında ‘mükemmel’ bedenlerin, popüler diyetlerin ve idolleştirilmiş yaşam tarzlarının yansıtıldığı paylaşımların giderek arttığına dikkati çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, zararsız olduğu düşünülen bu tür paylaşımların, beden imajı ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip olan ve kendini sosyal medyada diğer kullanıcılarla karşılaştıran kişiler için endişe verici bir durumu beraberinde getirebildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu durum, yeme bozukluklarının ve beden imajı memnuniyetsizliğinin şiddetlenmesi şeklinde kendisini gösterebiliyor. Sosyal medya hesaplarında ‘zayıf’ veya ‘kaslı’ vücutların paylaşılması, çoğu kişinin, ulaşamayacağı gerçekçi olmayan bir güzellik standardını benimsemesine yol açıyor. Kişiler kendilerini bu paylaşımlardaki görüntüler ve yaşam tarzı ile karşılaştırdıkça, değersizlik, yetersizlik hissi ve beden imajı memnuniyetsizliği ortaya çıkabiliyor.”
Beğeni, yorum ve takipçi toplama baskısı
Kişilerin, hissettikleri yetersizlik ve değersizlik duyguları neticesinde bedenleri üzerinde kontrol sağlama çabası içerisine girerek yeme bozukluğu belirtileri geliştirmeye daha yatkın hale gelebildiğini de anlatan Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medyada, kilo almaktan aşırı derece korku ve kendini aç bırakma ile tanımlanan anoreksiya ve yeme atakları sonrası yediklerini çıkarma, aşırı egzersiz ve laksatif kullanımı gibi kalori alımını telafi edici davranışlarla tanımlanan bulimia yanlısı mesajların yanı sıra sağlıksız davranışları teşvik edebilecek aşırı egzersiz veya ‘temiz beslenme’ paylaşımları gibi zararlı içeriklerin arttığına dikkati çekti.
Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, “Sosyal medyada beğeni, yorum ve takipçi toplama baskısı da beden imajına yönelik güvensizlikleri daha da arttırabiliyor.” dedi.
Yeme bozukluklarını tetikleyebilecek içerikler
Dış görünümünden ve yeme davranışından dolayı bireyin sosyal medya uygulamaları aracılığıyla farklı kullanıcılar tarafından aşağılanmasının ciddi psikolojik sıkıntılara yol açabileceğini de kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, “Sosyal medya algoritmaları, kullanıcıları bir yankı odasına (echo-chamber) hapsederek sürekli olarak beden imajı memnuniyetsizliğini ve yeme bozukluklarını tetikleyebilecek içerikler sunabiliyor. Bu maruziyet, bozulmuş yeme davranışları ve beden imajından duyulan memnuniyetsizliğin arttırması bakımından oldukça kritik.” dedi.
Tüm bu eğilimlere rağmen sosyal medyanın ‘beden olumlama’ konusunda da farkındalık yaratabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medyanın olası zararlı etkileriyle mücadele etmek için yine sosyal medyanın gücünden yararlanılabileceğini anlattı.
Sosyal medya farkındalığı ve medya okuryazarlığı önemli
Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sosyal medyadaki birçok görüntünün gerçekçi olmayan doğası hakkındaki farkındalığın yanı sıra medya okuryazarlığının, kişilerin bu platformlarda daha sağlıklı bir şekilde vakit geçirmeleri açısından faydalı olacağını dile getirdi. Dr. Öğr. Üyesi Elif Kurtuluş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Örneğin, sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanan ve paylaşımlarıyla binlerce kişiye ulaşan influencer'ların gücünden, kullanıcıları daha gerçekçi bir yaşam tarzı ve beden imajı sergilemeye teşvik ederek farkındalık sağlamaları açısından fayda sağlanabilir. Yeme bozuklukları ve beden imajı sorunlarıyla mücadele, bireyin sosyal medya kullanımının ötesine geçip günlük hayatını önemli ölçüde etkileyebilecek denli ciddi bir seyir izleyebilir. Öte yandan, sosyal medya uygulamaları, iyi oluşun sürdürülebilmesi ve kendini kabul için güçlendirici bir platform olabilir.”
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
Kim suçlu ?
Yalova'da baraj seviyelerinin düşmesiyle başlayan su kesintileri geniş tepki çekti. AK Parti eski İl Başkanı Bağatar, su projeleri eksikliğini eleştirirken, AK Parti teşkilatı su krizinde belediyeyi hedef aldı. "Suyumuza sahip çıkamadınız" denildi.
DİP SESLER ÖZEL TEKNİKLERLE TEMİZLENDİ
Ünlü şarkıcı Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturmada kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşının gözaltına alındığı, TÜBİTAK'ın ses kayıtları incelemesi sonrası Güllü'nün pencereden itilerek öldürüldüğü ortaya çıktı. Şüpheliler yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandı.
Kırım Ahali Cumhuriyeti’nin 108. Yılı Yalova Üniversitesi’nde Anıldı
Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin 108. yılı, Yalova Üniversitesi'nde anıldı. Programda, Kırım Ahali Cumhuriyeti'nin tarihsel önemi vurgulanarak, döneminin öncü anayasası ve demokratik seçimler hakkında bilgi verildi. Etkinliklerde tarihsel belgeler sunuldu.
Uyanmadı, Camı Kırdılar
Bağcılar TEM yan yolda aracında uyuyakalan Yalovalı sürücü, tüm müdahalelere rağmen uyanmayınca itfaiye tarafından aracın camı kırılarak çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
ÇİFTLİKKÖY’DE TOPRAĞA VERİLECEKLER
Başakşehir’de meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden Yalçın ve Emel Tınaz çifti, geride tarifsiz bir acı bıraktı. Çiftlikköy’ün sevilen isimleri olan Tınaz ailesinin vefatı, Yalova’da derin bir üzüntüye yol açtı
“Fay var ama enerji yok”
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV'de Marmara'daki deprem senaryolarını değerlendirdi. Üşümezsoy, Adalar Fayı'nın büyük bir deprem yaratacak yeterli enerjiye sahip olmadığını belirtti. Harita üzerinden riskli bölgeleri göstererek dikkat edilmesi gereken noktaların bilimsel verilerle ele alınması gerektiğini vurguladı.