Batı, İsrail'i korumaya daha ne kadar devam edecek?
Batı, İsrail'i korumaya daha ne kadar devam edecek?
Hamas lideri İsmail Haniye'nin öldürülmesi ve 7 Ekim'den beri İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği katliama kayıtsız şartsız destek veren ABD ve Batı ülkelerinin tavrının ne kadar devam edeceği merak konusu.
Haber Giriş Tarihi: 02.08.2024 18:05
Haber Güncellenme Tarihi: 02.08.2024 18:05
Kaynak:
IGF
Oğuzhan Osman BİLGİN / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - İsrail, 7 Ekim'den beri Filistin'de soykırıma devam ediyor.
Uluslararası kuruluşların bu katliama kayıtsız kalması tarihin sayfalarına bir utanç vesikası olarak kaydedilmiş durumda.
İsrail ise katliamın dozunu her gün biraz daha artırmaya devam ediyor.
Son olarak Hamaslideri İsmail Haniye'nin İsrail tarafından İran'da katledilmesi bu vahşeti yeni bir boyuta taşıdı.
Yaşanan bu gelişmelere akıllara Batı ülkelerinin İsrail'e verdiği açık desteğin daha ne kadar devam edebileceği sorusunu akıllara getiriyor. Bu konuyu Dış Politika Uzmanı Prof. Dr. İsmail Şahin Herkes Duysun için analiz etti.
BATI ÜLKELERİ BU ŞEKİLDE DEVAM EDERSE BARIŞI ELDE ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Egemen ülkelerin ve uluslararası kuruluşların kayıtsız tavrının İsrail'e daha da güç verdiğini ifade eden Prof. Dr. İsmail Şahin, " Uluslararası aktörlerin İsrail’i koruyucu politikaları, onun hukuk tanımaz tutumunu daha da güçlendiriyor. Kaçınılmaz olarak İsrail’in pervasızlığı, bölgedeki diğer ülkelerin de güvenliğini tehdit ediyor.
Bu durum, uluslararası toplumun sessiz kalmaması gereken bir hukuk ihlalidir.
Eğer İsrail’in bu tür uygulamaları devam ederse, bölgede kalıcı bir barış ve istikrarın sağlanması mümkün olmayacaktır." dedi.
İSRAİL KÜRESEL BARIŞIN ÖNÜNDE TEHDİT
İsrail'in yıllardan beri takındığı vurdumduymaz tavrın küresel barış için ciddi bir tehdit olduğunu ifade eden Prof. Dr. İsmail Şahin, "İsrail’in savaş çığırtkanlığı ve hukuk tanımaz tutumu, küresel barışa ve güvenliğe karşı da ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Çünkü bu tür eylemler ve tutumlar, bölgesel çatışmaların büyümesini ve küresel düzeyde istikrarsızlığı teşvik ediyor.
Ayrıca, uluslararası toplumun bu tür davranışlara karşı etkin bir şekilde müdahale etmemesi, diğer ülkeler ve gruplar için de kötü bir örnek teşkil ediyor." dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Batı, İsrail'i korumaya daha ne kadar devam edecek?
Hamas lideri İsmail Haniye'nin öldürülmesi ve 7 Ekim'den beri İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği katliama kayıtsız şartsız destek veren ABD ve Batı ülkelerinin tavrının ne kadar devam edeceği merak konusu.
Oğuzhan Osman BİLGİN / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - İsrail, 7 Ekim'den beri Filistin'de soykırıma devam ediyor.
Uluslararası kuruluşların bu katliama kayıtsız kalması tarihin sayfalarına bir utanç vesikası olarak kaydedilmiş durumda.
İsrail ise katliamın dozunu her gün biraz daha artırmaya devam ediyor.
Son olarak Hamas lideri İsmail Haniye'nin İsrail tarafından İran'da katledilmesi bu vahşeti yeni bir boyuta taşıdı.
Yaşanan bu gelişmelere akıllara Batı ülkelerinin İsrail'e verdiği açık desteğin daha ne kadar devam edebileceği sorusunu akıllara getiriyor. Bu konuyu Dış Politika Uzmanı Prof. Dr. İsmail Şahin Herkes Duysun için analiz etti.
BATI ÜLKELERİ BU ŞEKİLDE DEVAM EDERSE BARIŞI ELDE ETMEK MÜMKÜN DEĞİL
Egemen ülkelerin ve uluslararası kuruluşların kayıtsız tavrının İsrail'e daha da güç verdiğini ifade eden Prof. Dr. İsmail Şahin, " Uluslararası aktörlerin İsrail’i koruyucu politikaları, onun hukuk tanımaz tutumunu daha da güçlendiriyor. Kaçınılmaz olarak İsrail’in pervasızlığı, bölgedeki diğer ülkelerin de güvenliğini tehdit ediyor.
Bu durum, uluslararası toplumun sessiz kalmaması gereken bir hukuk ihlalidir.
Eğer İsrail’in bu tür uygulamaları devam ederse, bölgede kalıcı bir barış ve istikrarın sağlanması mümkün olmayacaktır." dedi.
İSRAİL KÜRESEL BARIŞIN ÖNÜNDE TEHDİT
İsrail'in yıllardan beri takındığı vurdumduymaz tavrın küresel barış için ciddi bir tehdit olduğunu ifade eden Prof. Dr. İsmail Şahin, "İsrail’in savaş çığırtkanlığı ve hukuk tanımaz tutumu, küresel barışa ve güvenliğe karşı da ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Çünkü bu tür eylemler ve tutumlar, bölgesel çatışmaların büyümesini ve küresel düzeyde istikrarsızlığı teşvik ediyor.
Ayrıca, uluslararası toplumun bu tür davranışlara karşı etkin bir şekilde müdahale etmemesi, diğer ülkeler ve gruplar için de kötü bir örnek teşkil ediyor." dedi.
Kaynak: IGF
En Çok Okunan Haberler
Uyanmadı, Camı Kırdılar
Bağcılar TEM yan yolda aracında uyuyakalan Yalovalı sürücü, tüm müdahalelere rağmen uyanmayınca itfaiye tarafından aracın camı kırılarak çıkarıldı. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.
ÇİFTLİKKÖY’DE TOPRAĞA VERİLECEKLER
Başakşehir’de meydana gelen zincirleme trafik kazasında hayatını kaybeden Yalçın ve Emel Tınaz çifti, geride tarifsiz bir acı bıraktı. Çiftlikköy’ün sevilen isimleri olan Tınaz ailesinin vefatı, Yalova’da derin bir üzüntüye yol açtı
“Fay var ama enerji yok”
Deprem bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Sözcü TV'de Marmara'daki deprem senaryolarını değerlendirdi. Üşümezsoy, Adalar Fayı'nın büyük bir deprem yaratacak yeterli enerjiye sahip olmadığını belirtti. Harita üzerinden riskli bölgeleri göstererek dikkat edilmesi gereken noktaların bilimsel verilerle ele alınması gerektiğini vurguladı.
iLK ETKİLENEN ÜNİVERSİTE OLDU
Yalova'da su kalitesi şüpheleri üzerine üniversitenin yemekhane hizmetlerinde değişikliğe gidildi. 8 Aralık 2025'ten itibaren öğle yemeklerinde kumanya verilecek, akşam yemekleri durdurulacak. Kuraklık nedeniyle şebeke suyu sağlık standartlarını karşılamıyor.
Öğle yemeği “kumanya” olacak, akşam yemeği durduruldu
Kuraklık nedeniyle su kalitesinin düşmesi üzerine üniversite, öğrenci ve personelin sağlığı için yemekhane düzenlemesine gitti.
Yalova Adliyesine İki Önemli Atama
HSK'nın 2 Aralık 2025'teki kura töreniyle Yalova Adliyesi'ne Batuhan Kandemir ve Gökhan Ulusoy atandı. Yeni atamalarla ağır ceza mahkemelerinin iş yükünün azaltılması ve adalet hizmetlerinin hızlandırılması hedefleniyor.